Fransız Mutfağı: Doludizgin

Başlangıç

Haftanın açılışını Paris’te yaptık. PSG’nin savunmasını Angers yarı sahasının ortalarına kadar çıkardığı maç, Maicon’un Juventus’a attığı muhteşem golün Alessandro Florenzi tarafından farklı şekilde yorumlanmasıyla başladı. Devre sonuna kadar zaman zaman Angers’e topu bırakıp tempoyu düşüren ev sahibi, Mbappe’nin harika asistinde Neymar’ın bu sezon attığı ilk golle maçı kopardı.

 Maç boyunca bir oyuncusunu sıfıra indiren ve Icardi’ye yaptırdığı koşularla penaltı noktasında bir oyuncusunu demarke vaziyette topla buluşturan PSG; ‘abicim replay o replay’ dedirten gollerle bu sezonki en rahat galibiyetini alarak seriyi dört maça çıkardı. Maça dair en önemli gelişme ise karşılaşma sonunda yapılan açıklamalar oldu. Tuchel’in transfer yapamamaktan şikayet etmesinin ardından; Sportif Direktör Leonardo’nun yaptığı ‘’Mutsuz olanla konuşuruz. Kalmak isteyenlerin de kulübün politikalarına uyması gerek.’’ açıklaması, Fransız devinde taşları yerinden oynatabilir.

Ara Sıcaklar

Ara sıcaklara geçişi sezonun en tatlı takımlarından biriyle yapalım. Lige çok iyi giren Franck Haise’nin Lens’i, düşüşteki St.Etienne karşısında maçın başından itibaren mesajını çok net verdi. Gael Kakuta liderliğinde oyunun yönünü çok çabuk değiştirip Puel’in takımının tüm savunma dengesini bozan ev sahibi, Ganago’nun kurnazca aldırdığı penaltıyla hem öne geçti; hem de Kolodziejczak’ı oyundan attırdı. Maça zaten kırılgan başlayan rakibi karşısında Lens, kalan bölümü tempoyu yükseltmeden oynadı. Oyuna ikinci yarıda giren Khazri’nin de kırmızı kart görmesiyle dokuz kişi kalan rakibi karşısında pozisyon sayısını da artıran sarı-kırmızılılar, Sotoca’nın kafa vuruşuyla galibiyeti taçlandırdı. Taraftarlarının karşı tribünde açtığı ‘‘5 maç 10 puan... İyi gidiyoruz!’’ pankartına bir maç ve üç puan daha ekleyen Lens’te tek can sıkan gelişme, penaltı pozisyonunda ciddi bir sakatlık yaşayıp oyuna devam edemeyen Ganago oldu. Onun sakatlık durumu sezonun devamı için karar verici olacaktır.

Lig lideri Rennes’in dört maçlık galibiyet serisi, fikstürün sürpriz bir noktasında sonlandı. Reims’i ağırladıkları maça bildiğimiz hakim oyunuyla başlasalar da; duran topta Abdelhamid’i bomboş bırakınca yenik duruma düştüler. Bu golün ardından sazı eline alan Raphinha; maç günü çıkan Leeds United dedikodularının kendisini etkilemediğini gözler önüne serdi.

Maç boyunca kafası tamamen sahada olan ve kusursuz performans gösteren tek Rennesli gibi görünen Brezilyalı oyuncu, bir gol ve bir asistle takımını soyunma odasına önde götürse de; maçın ikinci yarısında kendisine eşlik edecek bir takım arkadaşı bulmakta çok zorlandı. Rennes kendisini tanımlayan en önemli şey olan enerjiden yoksun göründüğü maçta; Dia’nın golünü çıkaramadı ve sahadan beraberlikle ayrıldı. Bu sezon ligdeki tek puanını Monaco deplasmanında alan Reims, ikinci puanını da Rennes deplasmanından çıkardı.

Pazar sabahı uykusunu alamayanların bu derdine son verecek tempodaki Güney derbisinde Nimes haftanın sürprizine imza attı. 7 Aralık 2019’dan beri kendi sahasında kaybetmeyen Montpellier’e karşı merkezde çok güçlü durup eski oyuncusu Teji Savanier’i tamamen kullanım dışı bırakan konuk ekip, rakibini uzun top oynamaya mahkum etti. Duran toplar hariç neredeyse hiçbir şeyin olmadığı maçın seyrini değiştiren hamle ise; Nimes’te Nolan Roux’nun oyuna girişi oldu. Bu değişiklikle rakip alana yerleşmeye de başlayan Nimes, aradığı fırsatı 84. dakikada buldu ve Zinedine Ferhat’ın harika asistinde Renaud Ripart’ın golüyle ezeli rakibine kendi sahasındaki ilk yenilgisini tattırdı.

Ana Yemek

Bu sezona dair en merak ettiğim şey; herhangi bir Marsilya maçını Mandanda övmeden bitirip bitiremeyeceğim... Ana yemeğimizde haftanın kapanışını yapan Lyon ve Marsilya var. Maç kazanmayı unutan iki takımın maçına Lyon hızlı başlasa da; daha önceki haftalarda da belirttiğim gibi tek planı Thauvin’e ve Payet’e topu indirmek olan Marsilya birinin asistinde diğerinin golüyle öne geçti. Fakat Payet üzerine düşeni yaptığını düşünmüş olmalı ki attığı golün iki dakika sonrasında Dubois’e yaptığı gaddarca faul sonrası oyun dışında kaldı. Eksik rakibini tamamen sahasına kapatan Lyon, maç boyunca pek çok fırsat bulsa da golü ancak penaltıdan bulabildi. Özellikle ikinci yarının ilk 15 dakikasında ceza sahasına kadar gömülen Marsilya’da Vilas Boas’ın yaptığı Papa Gueye hamlesi, bir nebze de olsa Lyon’u geriye itti. Oyuna sonradan giren Memphis ve Dembele’den de faydalanamayan Lyon’un galibiyet hasreti beş maça çıkarken; Marsilya ‘çok bir şey oynamadan puan alma’ serisini üç maça çıkardı.

Tatlı

Türk takımları yıllardır çok büyük hayal kırıklıkları yaşatsa da; yurt dışında forma giyen milli futbolcularımız ağzımızın tadını yerine getiriyor. Haftanın tatlısı da bu sebeple Zeki Çelik ve Burak Yılmaz’ın birer gol attığı Strasbourg-Lille maçı oldu. Tipik bir Lille maçı senaryosunda ve düşük tempoda ilerleyen maçta hiçbir şey olmuyorken sahneye Zeki Çelik çıktı. Rakip yarı alanda yaptığı baskıyla topu kapan milli sağ bek, muhteşem bir şutla takımını öne geçirdi. Golden hemen sonraki 10 dakikayı Lille için kabusa çeviren Strasbourg, çok net fırsatları değerlendirememenin bedelini ağır ödedi.

İkinci yarıya çok daha hareketli başlayan konuk ekip, Renato Sanches’i daha serbest bir rolde kullanınca bunun karşılığını birbiri ardına yarattığı kontra atak fırsatlarıyla aldı. Bunlardan birisinde Burak Yılmaz’ı savunma arkasına kaçıran Lille, milli forvetimizin de artık Ligue 1’e uyum sağladığını gözler önüne serdi. İlk haftalarda Türkiye Ligi alışkanlıklarının etkisiyle sıklıkla yerde gördüğümüz Burak, bu kez birbiri ardına aldığı omuz darbelerine rağmen ayakta kaldı ve ters ayağıyla yaptığı gol vuruşuyla maçı kopardı. Üst üste ikinci galibiyetini alan Lille, Rennes’le puanını eşitledi.

Haftanın Performansı: Raphinha (Rennes-Reims)

Plase: Zeki Çelik (Strasbourg-Lille)

Haftanın Golü: Alessandro Florenzi (PSG-Angers)

Plase: Zeki Çelik (Strasbourg-Lille)

Şefin Tavsiyesi

Ligue 1’de milli takım arasının ardından oynanacak olan 7. haftanın maç programı henüz açıklanmadı. Ancak hangi gün oynanırsa oynansın; Monaco-Montpellier maçını izlerseniz pişman olmazsınız.