Fransız Mutfağı: Eski Normal

Başlangıç

Menüdeki en büyük sürpriz, açılışta gerçekleşti. Şampiyonlar Ligi’ni de kapsayan yoğun fikstürüne puan kayıplarıyla giren Rennes, Angers maçına oyunu kontrol ederek başladı. Bu kontrol oyununda eksik olan enerjiyi tamamlayan 2002 doğumlu yeni transfer Jeremy Doku’nun sağdan sola çevirdiği pozisyon, Angers kalecisi Bernardoni’nin büyük hatasında Hunou’nun golüyle Rennes’i öne geçirdi. Oyuna ortak olamadığı dakikalarda Sofiane Boufal’ın şans golüyle beraberliği yakalayan Angers, maçtaki ivmeyi de arkasına aldı.

Beraberlik golünün şokunu atlatamayan ev sahibi, tempoyu bir türlü arttıramadı. İkinci yarı başında da savunma arkasına atılan sersem topta Rennes kalecisi Gomis’in hatasını çok iyi değerlendiren günün iyilerinden Fulgini, takımını öne geçirdi. Özellikle 60. dakikadan sonra topun kontrolünü de kaybeden Rennes, sezonun en kötü maçını oynayıp bu sezonki ilk mağlubiyetini aldı. Sıralamada ciddi bir sıçrama yapan Angers ise rakibini 44 yıl sonra deplasmanda devirdi.

Ara Sıcaklar

Yoğun geçen haftanın ardından cumartesi günü oldukça geç uyandım. Gün içinde dört bardak çay ve bir fincan kahve tükettim. Dışarı çıkmadığım için de herhangi bir efor harcamadım. Tüm bunlara rağmen Lorient-Marsilya maçı, son günlerdeki en derin uykumu uyumamı sağladı. İki takımın da sadece duran toplardan tehdit yaratabildiği maçın ilk yarısında neredeyse hiçbir şey olmadı. Lorient, ikinci yarıya Marsilya yarı sahasında başlayıp Boisgard’la net bir fırsat bulsa da; golü duran toptan konuk ekip buldu. Lorient kalecisi Nardi’nin kontrolünde auta gitmesi için bırakılan top, arka direkte Balerdi’nin kafasıyla buluştu. Golün ardından maçtaki senaryo devam etti. Lorient duran toplardan tehlikeli olmaya çalışıp olamadı. Konuk ekip de kontraya çıkmaya çalışıp çıkamadı. Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi... Marsilya, bu korkunç maç sonunda üst üste ikinci galibiyetini aldı.

Fransa’daki butik stadyumların en keyiflilerinden birisi olan Stade Francis-Le Ble’de Brest’le Strasbourg’u karşı karşıya getiren mücadele, oldukça sıcak bir atmosferde başladı. Brest’in topu alarak sık sık rakip bekle stoper arkasına adam kaçırma girişimleri, pozisyon getirmese de oyunun ilk bölümünde krizdeki Strasbourg’u zorladı. Ancak 15. dakikadan sonra dönen topları almaya başlayan dinamik Strasbourg orta sahası, Brest’i etkisiz kıldı. Rakip yarı alana yerleştikleri nadir pozisyonların birisinde eski Brest oyuncusu Diallo’nun güzel kafa vuruşuyla öne geçen konuk ekip, devre sonuna doğru bir de penaltı kazanarak soyunma odasına iki farklı üstünlükle gitti. Gollerin ardından uzun top oynama işini abartan ev sahibi, dönen topları alamamaya devam edince Strasbourg’u yeteri kadar tehdit edemedi. Diallo, bir de savunma arkasına Ajorque’yi kaçırınca; Strasbourg bu sezonki ikinci galibiyetini beklemediği kadar rahat şekilde aldı.

Ana Yemek

Hafta arasında aldığı Manchester United yenilgisinin ardından lige rotasyonlu bir kadroyla dönen PSG, Dijon yarı alanına yerleştiği ilk pozisyonda, yeni transferi Moise Kean’le öne geçince; maç erken bitti. Neymar’ın gol bulamamasına rağmen her gole bir şekilde katkı verdiği maçta, Mbappe de oyuna sonradan girip iki gol atarak ligde altı gole ulaştı. İlk golden sonra kaybedecek bir şeyi olmadığını fark eden ve cesur bir futbol oynayan Dijon’da PSG’den kiralanan 2000 doğumlu Ebimbe, akılda kalan performanslarından birini daha sergiledi. Dijon için onun dışında tutunacak bir dal görünmüyor. Üst üste altıncı galibiyetini alan PSG, tarihinin en kötü başlangıcını yaptığı sezonda liderliği ilk kez aldı ve nihayet Ligue 1’de direksiyonun başına geçti.

Tatlı

Haftanın son maçı aynı zamanda en tatlı maçı oldu. Lyon deplasmanına hakim bir oyunla ev sahibi gibi giren Monaco, rakip sol bek Cornet’in arkasına iki defa sızarak çok önemli fırsatlar üretse de Anthony Lopes’i geçemedi ve gafil avlandı. Sezon başından beri kendisine bir yardımcı bulamayan Memphis Depay, sonunda Toko Ekambi ve Kadewere’den büyük destek aldı. Çok yüksek tempoda ve Monaco kontrolünde geçen ilk yarıda iki hızlı hücumla fişi çeken Lyon, devre sonuna kadar rakibini dağıttı. İlk yarı bittiğinde topa sadece %28 oranında sahip olan ev sahibi, soyunma odasına 4-0 önde giriyordu. İkinci yarıya üç değişiklikle ve Ben Yedder’in penaltı golüyle giren Monaco, reaksiyonu devam ettiremedi. Her iki takımın da pek çok gol pozisyonunu değerlendiremediği ikinci yarıda tempo ilk yarıya oranla daha düşüktü. Üst üste ikinci galibiyetini alan Lyon, puanını 13’e yükseltti ve zirveye doğru önemli bir adım attı.

Haftanın Takımı: Lyon

Haftanın Futbolcusu: Toko Ekambi

Haftanın Golü: Nathanael Mbuku (Montpellier-Reims)

Şefin Tavsiyesi: Lille-Lyon (1 Kasım Pazar 23:00)