ADA GEZİLERİ: Gerçekçi Olalım

Selamlar, Premier Lig'de bu haftaki gezimizde, Guardiola'nın ilginç, 'bu sezonu kaybettik a dostlar' açıklaması, Lampard'ın Mourinho karşısındaki ikinci zaferi, hayatımıza bir giren pir giren VAR'ın PL'ye etkisi, Liverpool'un koleksiyonunda bir eksiği daha gidermesi ve yeniden hortlayan lanet olasıca ırkçılık kabusu var. Hadi gezintimize başlayalım.

CITY KAZANDI AMA PEP UMUTSUZ!

Premier Lig’de Liverpool’un maç yapmadığı hafta gözler Manchester City’deydi. Gök maviler ligin flaş ekibi, ikinci Leicester City’yi konuk etti.

Vardy’nin ligdeki 17. golünü kaydettiği şık vuruşla öne geçen konuk takım karşısında Manchester maçın iyilerinden Mahrez’in golüyle beraberliği yakaladı.

Golde topun, pek iyi bir gün geçirmeyen Çağlar’a çarpması etkili oldu.

Sonrasında İlkay’ın penaltısı ve Jesus’un golü galibiyeti getirdi ama maç fazlasıyla Liverpool ile arasındaki farkı 11‘e indirmek Pep Guardiola’ya pek yeterli görünmedi.

İspanyol teknik adamın, "17 maçın 16'sından galibiyet alan bir takımı yakalayacağımızı düşünmek pek gerçekçi değil, şu an mümkün değil. Önümüzdeki maçları kazanmak içi çalışmalıyız ve bir sonraki sezon Şampiyonlar Ligi'ndeki yerimizi garantilemeliyiz" sözleri ne anlama geliyor kimse anlamadı.

Ama bana pek bir “rakibi rehavete sürükleme” taktiği gibi göründü. Fark çok ama Pep’in pes ettiğini sanmıyorum.

LAMPARD BÜYÜKTÜR MOURINHO’DAN-BÖLÜM 2

Farkındayım çok iddialı ve provokatif bir başlık oldu. Mourinho fanatikleri de ‘hadi ordan’ diyecekler.

Evet tabii ki Mourinho çok daha büyük bir hoca ama şimdilik.

Eylül 2018’de Frank Lampard Derby County'nin başında İngiltere Lig Kupası 3. turunda Mourinho yönetimindeki Manchester United ile karşılaşmıştı.

Chelsea’deki eski hocası karşısına ilk kez teknik adam olarak çıkan Lampard, normal süresi 2-2 biten mücadelede penaltılarda 8-7 kazanarak Mourinho karşısındaki ilk zaferini kazanmıştı.

Lampard ve Mourinho ikinci kez bu hafta sonu karşı karşıya geldi.

Lampard’ın Chelsea’si Mourinho’nun Tottenham’ını adeta elini kolunu sallaya sallaya Willian’ın golleriyle yendi.

Lampard’ın beklenmeyen 11’i karşısında çözüm üretemeyen Jose’nin Tottenham’ı uzun süre yenik götürdüğü maçta topa sadece %36 sahip olabildi. Sonuç olarak Lampard Mourinho karşısında bir zafer daha kazandı.

PREMIER LİG’DE “VAR” ETKİSİ

Tottenham-Chelsea maçının gidişatına etki eden iki önemli VAR kararı dikkat çekti.

Maçın hakemi Anthony Taylor penaltı pozisyonunda Alonso’nun kaleci Gazzaniga’ya faul yaptığını belirledi.

Ancak VAR incelemesi sonrası gelen uyarıya da hiç itiraz etmeden ‘pardon penaltıymış’ diyerek beyaz noktaya yürüdü.

İki nokta dikkat çekici.

Birincisi, genelde PL’de hakemlerin yorumlarının VAR’da pek irdelenmemesi ve hakemin yorumuna saygı gösterilmesi.

Burada belki de Taylor’ı sıkıntılı bir durumdan kurtarmak için müdahale edildi ve doğrusu yapıldı. İkincisi ise Taylor gibi kariyerli bir hakemin bu müdahaleye bir ego problemiymiş gibi bakmayıp arkadaşlarının uyarılarına kulak asması.

Maçtaki ikinci VAR uygulamasında ise Min Son’un Rüdiger’e yaptığı sportmenlik dışı müdahale sonrası kırmızı kartın odanın uyarısı ile çıkması oldu. Aslında bu pozisyon daha çirkin ve konuşulması gereken başka bir olayı da tetikleyecekti...

BİR BİTMEDİNİZ; YİNE IRKÇILIK, ANTONIO RÜDIGER VAKASI

Londra derbisinde Min Son ve Rüdiger arasındaki mücadele sonrası Güney Koreli yıldızın atılmasıyla bir kısım Tottenham taraftarı utanç kaynağı bir davranış sergiledi.

Almanya forması da giyen savunmacı Rudiger, kendisini hedef alacak şekilde maymun sesleri çıkaran ve ırkçı söylemlerde bulunan bazı taraftarlar tarafından rahatsız edildiğini söyledi.

Rüdiger, ırkçı saldırıları takım kaptanı Cesar Azpilicueta’ya anlattı, Azpilicueta da karşılaşmanın hakemi Anthony Taylor’a durumu aktardı.

Taylor, kenara gelerek statta anons yapılması talimatını verdi. Anonsta şu ifadeler kullanıldı: “Taraftarlar arasındaki ırkçı davranışlar oyunu bölüyor, lütfen, ırkçılığın futbolda yerinin olmadığını hatırlayın”.

Olay İngiltere ve Avrupa’da futbol sahalarındaki ırkçılık lekesinin bir kez daha gündeme gelmesine neden oldu.

Lafı uzatmayalım, futbolcusundan teknik adamına spor yorumcusundan yöneticisine kadar bir çok açıklama ile olay kınandı, lanetlendi, Rüdiger’e destek mesajları geldi falan filan. Sonra herkes bu tip bir olayın çok kısa süre içerisinde yeniden tekrarlanacağını bilerek sessizce köşesine çekildi.

Rüdiger’in karşılaşmanın ardından yaptığı açıklamada söylediği gibi...

“Bir futbol karşılaşmasında ırkçılık görmek son derece üzücü ama toplum içinde bu durumu konuşabilmemiz gerekiyor. Aksi halde birkaç gün sonra, yine her zaman olduğu gibi, unutulup gidecek.”

ARTIK LIVERPOOL İÇİN TEK EKSİK KALDI

Avrupa futbolunun en başarılı kulüpleri arasında yer alan Liverpool bugüne dek 18 kez İngiltere Ligi, 8 kez Lig Kupası, 7 kez FA Cup, 6 kez Şampiyonlar Ligi, 4 kez UEFA Süper Kupası, 3 kez de UEFA Kupası kazanmıştı. Kırmızılar FIFA Kulüpler Dünya Kupası Finalinde Brezilya’nın Flamengo takımını uzatmalarda Firmino’nun attığı golle 1-0 yenerek bu kupayı tarihinde ilk kez kazanmayı başardı.

Büyük başarıların sahibi Liverpool’un şimdi müzesinde olmayan tek bir kupa kaldı. Sanırım onu da söylemeye gerek yok. Gerçi Guardiola’ya göre o iş tamam ama yine de sezon sonunu bir bekleyelim.