9 DETAY: Süper Lig'de 15. hafta

9 DETAY'da 15. haftaya dair detaylardan 9'unu bir araya getirdik...

Haydi başlayalım, maçımız çok..

1- AÇILIŞ MAÇI: ALANYASPOR-ANTALYASPOR

15. haftanın açılış maçı Akdeniz Derbisi ya da Antalya Derbisi olacak. Büyük şehrin takımının ilçesinin takımına konuk olacağı bu rekabetin genel için pek bir kıymeti olmasa da iki takım için oldukça önemlidir.

İzmir’de Karşıyaka-Göztepe aynı şehrin iki takımıdır ama Karşıyakalılar kendilerini İzmir’den ayırarak 35,5 ilan ederlerken Göztepe kendisini İzmir’in temsilcisi olarak görür, şehrin takımı olarak konumlanır.

Antalyaspor ile Alanyaspor arasındaki ilişki ise biraz benzer biraz farklı... Antalyaspor büyük şehrin takımıdır, şehrin merkeziyle beraber çevre ilçelerde de aidiyet duygusu yaratır.

Öte yandan Alanya ilçesi Antalya şehrinden kendini ayırır. Antalya’nın bir parçası olmaktan çok kendilerini Alanyalı olarak kabul ederler ve Alanyaspor da bu fikrin simgesidir.

Antalyaspor-Alanyaspor rekabeti, Bandırma ile Balıkesir arasındaki çekişme kadar yoğun bir duygu taşımaz, bilenler bilir, Bandırma ile Balıkesir çekişmesi futbol takımlarının aralarında oynanan maçlarda olaylar çıkmasına kadar varan, futbolda sadece yüzeye çıkan çok şiddetli bir ayrımdır. Antalya ile Alanya arasındaki durum bu denli yüksek olmasa da oldukça keskindir, bunu da ancak Alanya’nın içinde görebilirsiniz.

Ülkemiz futboluna dair bir yazılı kültür olmadığından, tanımlamak ve hikayeleştirmek yerine küfür/nefret söylemleri üzerinden kurgulandığımızdan, bu derbinin de adı net değil; Antalya Derbisi ifadesi de kullanılıyor, Akdeniz Derbisi de...

Derdimiz üzüm yemek olsa bağımızı zenginleştirip mahsulü de güzelleştireceğiz de ülke futbolumuz kim kaç bağcıyı dövdü rekabetiyle günlük yaşıyor. Akdeniz derbisi mi Antalya Derbisi mi, kimin umurunda!

2- GALATASARAY-ANKARAGÜCÜ

Ligin son sırasındaki Ankaragücü yine daha önce de olduğu gibi bağıra bağıra, gümbürdeye gümbürdeye, ağlaya ağlaya düşecek mi? Gidişat hiç iyi değil... Taraftarını, maçın sonucu oyunun kendisi ne olursa olsun Ankaragücü’ne sonuna kadar sahip çıkmalarını yine büyük saygıyla önümüzü ilikleyerek seyrediyoruz da işte sadece seyrediyoruz...

14 hafta 9 puan... Ligde 18. sıra... Bu takım nasıl kurtulur? Oyuncularının bireysel çabasına rağmen takım olmaktan çok ama çok uzaktalar, iyi başlıyor ama bir anda bir pozisyonlar bir golle dağılıyorlar.

Üst üste 6 mağlubiyet, toplamda 8 maçtır galip gelememe serisi, bu 8 maçta toplam atılan gol sayısı 4 ve 18 golü de kalelerinde gördüler.

Galatasaray’a karşı sahaya çıkmak için hiç doğru bir zamanlama olmadığı ise kesin. Hafta içinde Şampiyonlar Ligi’nde PSG’ye sadece yenilmekle kalmayıp güç farkının da fazlasıyla ortaya çıktığı yenilgi sonrasında Fatih Terim’in soyunma odasındaki dengelerle oynayacağını tahmin edebiliriz. Muhtemel bir yerli oyuncu hamlesi gelebilir, kadroda ve dizilişte değişiklik olabilir, Ankaragücü’ne karşı PSG 11’ini beklemiyoruz. Ocak transfer dönemi öncesinde Fatih Terim’in çok yüksek sesli hamleler yapması da olası, tıpkı geçtiğimiz sezon stoperi yokken Serdar Aziz’i, santrforu yokken Eren Derdiyok’u gönderdiği gibi...

Bu tür “masaya yumruk vurma” aksiyonları işe yarıyor olsa da sezon başından neden derli topu bir takıma dönüşemez oldu Galatasaray, illa “Fatih Hoca’nın kızılcık sopası” 4 ay sonra inince derleniyor takım, bunu da analiz etmek gerekiyor. Bizim bildiğimiz, Fatih Terim takımlarında “kaybedebilirsiniz ama mücadele etmeme hakkına sahip değilsiniz...” ve bunu anlamak için sezon başı kurulan kadrolara eksik verilen tam olarak ne ki ocak ayında uyandırılmak zorunda bırakıyorlar?

Galatasaray önceki 5 Şampiyonlar Ligi maçı dönüşünde Süper Lig’de 1 galibiyet, 1 mağlubiyet 3 beraberlik aldı.

Ankaragücü’nün zorluk çıkartmayacağını düşünebilirsiniz ama bu 3 beraberlikten 1’i üstelik en sıkıntılı döneminde Gençlerbirliği’ne karşıydı, diğer iki takım ise Yeni Malatyaspor ve Trabzonspor’du.

3- SİVASSPOR-FENERBAHÇE

Liderin konuğu Fenerbahçe olacak ve bu hafta tüm gözler de bu maçın üzerinde olacak... Çünkü lidere ilk yarıda çelme takabilecek son takım sarı lacivertliler...

Sivasspor bu haftaya kadar 2 mağlubiyet aldı; Türk Telekom Stadı’nda Galatasaray ve 2. hafta Çaykur Rizespor maçları... Düşününce, şimdi bugün o maçları yeniden oynasa, Sivasspor bu iki takımdan da daha kuvvetli çıkar sahaya, muhtemelen kazanır da... Öte yandan sezonun ilk haftasında Beşiktaş’a karşı aldıkları 3-0’lık galibiyetten beri izlediğimiz takım aynı:

Ortadan merkez ikiliden kurulan pas istasyonu kurma, savunmayı çizgi halinde kurup topu ayağına alan her rakibe 1,5 oyuncu ile pres yaparak topu kazanma, alanı doğru kullanarak hızla değil paslaşarak rakip kaleye en az 4-5 hücum özellikli oyuncu ile girme, mümkün olduğunca rakibi az adamla yakalama ve geriye koşmak zorunda bırakma, santrforu rakip stoperleri çekmek için yem yapıp ceza sahasının sağ ve solunda boşluk yaratma, o boşluğu Emre Kılınç, Erdoğan Yeşilyurt gibi kanatlar kadar yana açılan Mert Hakan ve Hakan Arslan’ın şutları için boş bırakma, hücum ataklarını mümkün olduğunca fazla gerçekleştirip rakibi sindirerek maçı bitirme...

Aslında Rıza Çalımbay, bu oyun planını Konyaspor’da da denemişti. Ancak o dönem elindeki merkez orta sahalar 6 dediğimiz savunmaya yönelikti, Jevtovic ve Johnnson’dan Mert Hakan ve Hakan Arslan’ın yaptığı çift derin oyun kurucu görevini bekleyemezsiniz. Kadro Rıza Hoca’nın planına göre kurulmamış, hoca elindeki kadroyu kendi fikrine uydurmaya çalışmış ve işe yaramamıştı.

Hakan Arslan’ın cezasında o bölgede Mert Hakan’a kim eşlik edecek? Erdoğan Yeşilyurt ya da belki Emre Kılınç; bu durumda kanatlardan biri Fernando Andrade olacak. Eğer tahminimiz doğru çıkarsa, ikili pas oyunlarını yapmaya alışık dörtlüyle iletişim eksikliği yaşamadan orta saha oyununu kurabilecekler.

Fenerbahçe ise baştan uyaralım kesinlikle az önce yukarıda anlattığımız hücum oyunlarına karşı direnebilecek bir takım savunmasını kuramamış olduğundan bu tür pozisyonların ne kadarını tutabilir, şüpheli...

Bir de üstüne üstlük, deplasmanda 7 maçta sadece 2 galibiyet alabilmiş olması da Ersun Yanal’ın alarm kurmasını gerektiren bir noktaya gidiyor ve Sivasspor deplasmanı da kolay olmayacak.

Fenerbahçe’nin Sivasspor’a karşı yapabileceği, tüm galibiyetlerinde yaptığı gibi coşkulu bir oyunla rakip sahaya yığılmak. Max Kruse ve Vedat Muriqi’in birlikte oynaması avantajını kullanıp Fatih Aksoy’la üçlenen kale önü savunmasına sorun çıkartacaklar.

Herkesin gözü bu maçta olacak, Beşiktaşlılar da muhtemelen maçı izleyip öyle Yeni Malatyaspor karşısına çıkacaklar.

4- BEŞİKTAŞ-YENİ MALATYASPOR

Sergen Yalçın, Vodafone Park’ta... Sevgililer buluşuyor bir kez daha ama yine rakip olarak...

Abdullah Avcı’nın Sergen Yalçın ile karşı karşıya gelmesi her zaman büyük heyecan yaratıyor da işte biz bu ikiliyi çok fazla çarpışırken göremiyoruz. Biri hücumcu diğeri kontrolcü iki tenik adam şimdiye kadar 3 kez karşılaşmışlar.

Abdullah Avcı şimdiye dek Sergen Yalçın’a mağlup olmadı; 1 galibiyet 2 beraberlik söz konusu. Sergen Yalçın, ibreyi kendine çevirmek en azından eşitliği yakalamak için kadro yapısı sağlam bir takımla geliyor, öte yandan Abdullah Avcı’nın Beşiktaş’ının dişlilerinin hızını aldığı bir dönemde ziyaret ediyor.

İlk haftalardaki eksikleri tamamlamak biraz uzun sürdü, meşakkatli de oldu ama Abdullah Avcı sonunda işleyen bir sistem kurdu. Atiba ve Elneny’den yani 6 numaralarından oyun kurarak hücumcu sayısını maksimuma çıkartan oyununun yanı sıra maç içerisinde çabuk şekil değiştirebilen, kolay esneyen, hızlı çözüm üreten ve çözüme de kolay adapte olabilen bir Beşiktaş izliyoruz.

Savunması, hücumuna göre daha zor reaksiyon veren Yeni Malatyaspor’un arkadaki boşlukları kullanacağı, mümkünse ileride kalarak veya hızlı ataklarla çıkarak Beşiktaş’ı savunma güvenliğini düşünmeye zorlayarak puan almaya çalışacaklar.

5- TRABZONSPOR-DENİZLİSPOR

Trabzonspor için Denizlispor maçının kolay geçeceğini düşünen varsa baştan uyaralım, Denizlispor hiçbir maçını kolay vermediği gibi 3 haftadır kaybetmiyor, geçtiğimiz hafta Başakşehir’le berabere kaldı.

Mehmet Özdilek, kendi neslinin en zeki teknik adamlarından biri ancak süreklilik ve istikrar sorunundan kurtulamadı. Kendisinden güçlü rakiplere karşı oynadığı oyunu ligdeki tüm maçlara yayamadı, bu da Mehmet Hoca’nın takımlarının orta-alt bölgelerde kalmasına neden oldu, Mehmet Özdilek’in kariyeri de bundan fazlasıyla erozyona uğradı.

Denizlispor’u çok zor bir durumda aldı, özellikle tribünden gelen protesto seslerine rağmen kazanan bir takım yaratmaya çalışıyor ama benzer bir son yazamamaya mecbur.

Trabzonspor’un neredeyse tamamı gençlerden oluşan kadrosu Basel’e karşı kaybetse de bu maçlardan çok şey öğrenerek geri döndüler. İki beki, Novak ve Pereira’nın yerine yeni iki beki fırından çıkarttı bile; Serkan Asan ve Abdürrahim Dursun 11’e alıştırılıyorlar.

Antalyaspor’a karşı kazansa da oyunu tatmin etmeyen, çok fazla pozisyon veren Trabzonspor’da Onazi veya Hosseini’den biriyle savunma hattını desteklemek, Denizlispor’un sürpriz çıkışlarına izin vermemek, mümkünse oyunu başından sonuna tek başına oynamak, Trabzonspor’u galibiyete yaklaştırır. Aksi halde, Denizlispor Antalyaspor’a benzemez...

6- BAŞAKŞEHİR-KONYASPOR

Liderlik mücadelesi ve baş altı takım sayısı, sabah mesai öncesi metrobüsü gibi kalabalıklaşınca, 9 DETAY’da ilk 6 maddeyi maçlardan yazmaya başladık, kimsenin düşmeye niyeti yok!

Okan Buruk’un Başakşehir’i için ne kadar methiye düzersek düzelim az gelecek. Mönchengladbach’a karşı Avrupa Ligi grup son maçıyla ilgili şöyle bir anım var; ben aslında Beşiktaş maçını izliyordum, skora bakmak için kanalı çevirdim, orada kaldım.

Başakşehir, izleyeni kilitleyen bir oyun kurdu, Okan Buruk’un kapanmasına izin vermediği rakibin arkasında boşluk yaratma oyunlarını izlemek, savunma önünde kurduğu hatları takip etmek, çizgilere açılıp merkeze dönme kararlarını anlamaya çalışmak kesinlikle çok keyifli. Bu işin tekniği, hiçbir şey düşünmeden salt futbol seyretmek isteyenler için de “saf futbol” sunuyorlar.

Kazanması garanti değil, maç içerisinde çokça sıkıntı yaşadıkları oluyor, 90 dakikanın belli bölümlerinde düşüş yaşayabiliyorlar. Okan Buruk’un işi henüz bitmiş değil.

Konyaspor içinse işler çok zor. Evinde her ne kadar taraftar baskısı olmasa da özgüveni çok yüksek, Avrupa Kupalarında devam eden tek takım olarak Süper Lig’e devam edecek Başakşehir’den puan kopartmak kolay olmayacak.

7- TOPLA OYNAMA ORANININ LİDERİ BEŞİKTAŞ

Süper Lig’in ilk 14 haftasında topa en fazla sahip olan takım Beşiktaş oldu. Maçların 90 dakikası baz alındığında, toplam %60,1 topla oynama oranı yakalayan Abdullah Avcı, yine ne yapıp ediyor topu alıyor. Cruyff’un dediği gibi, “sahada bir tane top var ve onu almak zorundasınız” felsefesinden şaşmıyor...

Beşiktaş, Abdullah Avcı yönetiminde en düşük topla oynadığı maçta bile %50’nin üzerinde sahip olmayı başarmış; Alanyaspor maçında %50,8’e ulaşmış.

Süper Lig’in ilk 14 haftasında 1 maçta topla oynama oranı rekoru da Beşiktaş’ta; 0-0 sona eren Ankaragücü maçında siyah beyazlılar %68 topla oynamaya ulaşmışlar, an itibariyle ligin rekoru. Ancak topa sahip olmak kazanmaya yetmiyor demenin de güzel bir yolu...

Kendi sahasında en fazla topla oynama rekoru Fenerbahçe’de, %59,9 oranı yakalıyorlar. Rakip sahada en fazla topla oynama yüzdesinin lideri de yine Beşiktaş, %62 ile...

Topla en az oynayama yüzdesi ile Süper lig puan tablosundaki yeri ters olan iki takım söz konusu: Alanyaspor, %47,4 ile 12. sırada, Başakşehir %48,4 ile 10. sırada.

8- 14 HAFTA 1260 DAKİKA

Süper Lig’in ilk 14 haftasında oynanan 14 maçın tamamı 1260 dakika ediyor. Zor ama tam 21 oyuncu 1260 dakikanın tamamında forma giydi.

Bu istatistiği söyleyince akıllara hemen şu soru geliyor: Kaçı kaleci?

Şaşırtıcı ama sadece 7’si kaleci. 15’i oyuncu.

Dağılıma bakarsak; Sivasspor ve Ankaragücü, ligin lideri ve sonuncusu, 3’er oyuncu ile listede en fazla oyuncu bulunduran iki takım.

Sivasspor’da Caner Osmanpaşa ve Appindangoye stoper ikilisi ve bu hafta cezalı olduğundan listedeki son günlerini geçiren Hakan Arslan 14 haftanın tamamında oynadılar.

Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor bu listede yoklar.

Fenerbahçe’de Altay Bayındır ve Ozan Tufan, Başakşehir’de Edin Visca ve Mert Günok takımlarından 1 dakika bile uzak kalmadılar...

9- 90 ARTI VE GOL

Geçtiğimiz hafta, Kasımpaşa maçından sonra Umut Nayır şöyle bir açıklama yapmıştı: “Son dakika golleri şampiyonluğun habercisidir.”

Eğer bu doğruysa an itibariyle ibre Sivasspor’u gösteriyor.

Maçların normal sürelerinin tamamlanmasının ardından, uzatma dakikalarında en fazla gol kaydeden takım Sivasspor 4 kez 90+’da kaleyi bulmuş.

İkinci sırada Denizlispor var, 3 kezle...

Beşiktaş’ın ise 90+’da kaydedilmiş 1 golü var, Kasımpaşa maçında 90%5’te, bir de Kayserispor maçındaki 4. gol 90. dakikada gelmişti.