SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

PANORAMA: Satranç masasında kalan iki şah

Süper Lig Panorama | 01.10.2019 13:53

Üç derbili hafta sonunun ardından haftanın analizi, haftanın 11'i, en iyi asist, en güzel gol ve fark yaratan değişiklik seçimi ile tüm detayları..

Didem DİLMEN Didem DİLMEN
PANORAMA: Satranç masasında kalan iki şah

Süper Lig'de 6. haftanın panoraması ile beraberiz. Üç derbili hafta sonunun ardından haftanın analizi, haftanın 11'i, en iyi asist, en güzel gol ve fark yaratan değişiklik seçimi ile tüm detayları panorama sayfamızda... 

SATRANÇ MASASINDA KALAN İKİ ŞAH

Galatasaray-Fenerbahçe derbilerinden futbol beklemeyi bırakalı uzun zaman oluyor… Maçın puanlardan ziyade üstünlük mücadelesine dönüşmesinden beri asıl mesele kaybetmemek halini aldı. Kaybetmeyip maç sonunda kazanamadığına üzülmek…

Oyun izleyici için yetersizdi. Taktiksel açıdan ise sezonun en iyi maçlarından birini izledik.

Geriye dönüp baktığımızda aslında maç ortadaydı. Bunun asıl nedeni ise her iki takımın da birbirini kilitlemesiydi.

degisiklik

 

Ev sahibi avantajını kullanarak başlayamadı Galatasaray, oysa Fenerbahçe’nin geride kalan 5 haftada olduğu gibi bu maça da baskılı başlaması olasıydı. Fatih Terim, bu tür maçlarda, yani rakibin oyuna yoğun presle girmesi durumunda klasik olarak çekilir ve ilk 25 dakikayı rakibe bırakır, bu maçta da aynısını yaptı.

Burada mutlak olan savunmada hata yapmamaktı. Marcao-Luyindama ikilisi belki ilk defa hatasız oynadılar ve aslında mental olarak bu baskıyı beklediklerini de aşikardı.

Ersun Yanal ise bir hafta önce Yeni Malatyaspor’a benzer şekilde, orta saha oyuncularına baskı yapıp Galatasaray’ı geriden oyun kurmasını engelleyerek, top kaybına zorlayarak başladı.

Bilmediği şey, rakibin bunu bekliyor olmasıydı.

Bu nedenle de Fenerbahçe baskı kurduğu 25 dakikadan pozisyon çıkartamadı, sadece topu kullandı, oyunu tuttu. Oysa izlediğimiz kesinlikle bir domine etme değildi. O 25 dakikadan bir gol çıkartamadı, işte Fenerbahçe maçı bu süreçte kaybetti.

Çünkü atak sırası artık Galatasaray’a geçebildi.

İlk tehlikeli atak Galatasaray’dan geldi. Dakika 21. Fenerbahçe’nin orta sahası Galatasaray hücumcularını karşılamakta zorlandı. Öte yandan savunma topu ayağında getiren rakibi değil gole gidecek pas opsiyonlarını kapattı ve Galatasaray’ın tehlikeli ataklarını adeta ceza sahası içinde eritti. Akıllı savunma işe yaradı.

Taktiksel açıdan son yılların en iyi ceza sahası içi savunma planlarını izledik derbinin ilk yarısında iki takım adına da...

İkinci yarıya Galatasaray dizilişi değiştirerek çıktı; 3-5-2’ye döndü, Lemina’yı Falcao’nun yanına gönderdi ve Babel ile Feghouli’yi içeri, Mariano-Nagatomo’yu çizgilere gönderdi. Fazladan 1 hücümu Fenerbahçe’yi ceza sahasında daha kalabalık bir rakiple uğraşmak zorunda bırakınca maçın başından bu yana ilk kez bir taraf kontrolü ele geçirdi.

Fenerbahçe mecburen karşılayıcı pozisyona geçti ve orta alanda kapılan toplarla hızlı hücum kurmaktan başka çözüm geliştiremedi. Arkasında büyük boşluklar bırakan Galatasaray’ın zaafiyetinden yararlanamadı sarı lacivertliler. Baskı sürdükçe gole yakın taraf Galatasaray’dı.

gol

Ancak ne olduysa 60’tan sonra oldu. Galatasaray 2 değişiklik yaptı; Emre Mor ve Ömer Bayram. Feghouli ve Lemina ise çıktı. Ve işte o noktada Galatasaray’ın 15 dakikalık kontrolü bitti. Lemina ikinci santrfor pozisyonunda bir süre daha kalabilseydi skorun değişmesi söz konusu olabilirdi.

Ömer daha önce girdiği maçlarda sürpriz çizgiye inişleriyle iyi işler ortaya koymuştu, ancak ikili santrfora yeterince zaman tanımayan sarı kırmızılı kenar yönetiminin Emre ve Ömer’den beklediği bireysel katkı Galatasaray’ın takım oyununu bozdu.

İkinci yarının 15 dakikalık bölümünde sabırla bekleyen, panik yapmayan Fenerbahçe bu değişikliklerin oturmasına izin vermeden saldırı planını uygulamaya geçti. Orta sahalar çöktü, "golü atan maçı kazanır"a döndü karşılaşma.

Biri orta sahalardan devşirme, diğeri sezona çok kötü başlamış iki savunma hattı, kağıt üzerinde güçlü forvetlere karşı hatasız oynamayı başardılar.

İki taraf da kazanamadığına üzülüyor. Aslına bakarsanız haklılar. Derbiyi futbol kalitesi açısından beğenmeyenler de bir o kadar haklı.

Öte yandan, taktik ve kurgu açısından bakınca, derbiden geriye lezzetli bir satranç masasının kafa kafaya gelmiş şah’ları kaldı… Maçın manşeti de “işte savunma böyle yapılır” oldu.

CONTE'NİN OYUNUNU OYNATMAK ALLEGRİ'Yİ KÜÇÜLTMEDİ

Cumartesi akşamının aksine, Pazar gecesi bize futbol olarak çok daha fazlasını vadediyordu. Akıllarda kalan maçların tarafları olarak Trabzonspor-Beşiktaş derbisinden beklentiler büyüktü.

Beşiktaş’ın kronikleşen sorunlarını konuşmadan maçı anlatabilmek çok mümkün değil, çünkü Trabzonspor’un 4-1’lik ama skordan ziyade oyundan ileri gelen bir farkın sonucu.

Kazananla başlayalım…

asist

Bu sayfada geçtiğimiz haftalarda sürekli ortaya çıkan en büyük eksiklik Yusuf Ve Abdülkadir Ömür’ün yokluğunda Trabzonspor’da yaratıcılık eksikliğiydi.

Bireysel yetenekleri üst düzey oyunculardan kurulu bir kadronuz varsa (Nwakaeme, Sörlöth, Avdijaj, Abdülkadir Parmak, Sosa, Ekuban, Sörlöth) bu oyunculara alan ve zaman yaratacak bir yaratıcı oyuncunuz olmak mecburiyetindedir.

Aksi halde fazladan adam bulmak zorunda kalırsınız ve bu da size savunma zaafiyeti olarak döner.

Ünal Karaman’ın elinde o oyuncu vardı, ancak bu haftaya kadar onu hep 8 numarada geriden oyun kurma ve rakibi ilk karşılama görevinde tutmuştu, haklıydı da çünkü mükemmele yakın oynuyordu. Öte yandan önünde bir yaratıcı olmadığında tek başına kalıyor, hem önünde hem arkasındaki boşlukta zorlanıyordu. Ünal Karaman Obi ve Abdülkadir Parmak’ı geri çekti, Sosa’yı merkezde yaratıcı olarak kullandı.

Ve Trabzonspor bu sezon ilk kez sahip olduğu özellikleri kullanabildi. Sosa, sadece maçın değil, ilk 5 haftaya kadar Süper Lig’de izlediğimiz en iyi performansa imza attı.

Ünal Hoca, futbolcularına “çıkıp kendi oyununuzu oynayın” derken oldukça rahattı muhtemelen. Çünkü rakibin bir oyunu yok; en azından fikir olarak varsa da zikre dönüşmüyor.

Abdullah Avcı, futbola dair kendi felsefesine sahip özel teknik adamlarımızdan biri. Onu bunca zamandır Başakşehir’de başarılı yapan ve Beşiktaş’a getiren o felsefe bugün hocanın en büyük düşmanına dönüştü.

Bundan 3 sene kadar önce, Ocak 2017'de Fitbol Dergi için yaptığımız röportajda, 3 büyüklerden birini çalıştırmak konusunda şöyle demişti: "Büyük takımda çalışmak herkesin hayalidir. Teklifler de aldım ama o takımlarda ilk senede kupayı aldın aldın, ya alamazsan? 24 saat konuşulan Abdullah Avcı da olmak istemiyorum."

haftanin 11i

 

Başakşehir'de ilk 6 ay sadece savunmayı oturtarak geçiren, 2,5 yılın sonunda hücumla savunma arasındaki geçiş oyununu doğru yapan bir takım yaratan Abdullah Avcı, Beşiktaş’a zaman verilmeyeceğini bilerek geldi.

 

Asıl akıl almayan taraf da bu; en başından beri zamanı olmayacağını biliyordu. Kendi felsefesinin ise tek ihtiyacı zamandı. Hoca neden var olanı değiştirmekte bu kadar acele etti?

 

Juventus’ta Conte’nin kurduğu oyun planı 3 şampiyonluk kazanmıştı ve neredeyse mükemmele yakın bir hal almıştı. Allegri, Conte sonrası göreve geldiği ilk 1 sezon boyunca Conte ne yapıyorsa aynen devam etti, takıma hemen hiç dokunmadı.

Sonraki süreçte yavaş yavaş ve parça parça Conte’nin planlarının yerine kendilerininkini koydu, sadece her biri tam olarak oturduğunda yenisini uygulamaya aldı.

Geçen sezon, Juventus’ta Conte’den geriye hiçbir şey kalmamıştı, bu sadece Allegri’nin takımıydı ve bu süreçte Juventus tek bir şampiyonluk dahi kaybetmedi; rakibi her kim olursa olsun. Hatta Conte'nin oyunuyla Conte'yi geçti ve ilk sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde final oynadı.

Abdullah Avcı’nın acele etmesi için bir neden yoktu, Allegri önünde mükemmel bir örnekti.

Conte’nin oyununu oynatmak Allegri’yi küçültmedi, Avcı’yı da Şenol Güneş’in oyununu oynatmak küçültmeyecekti.

Artık geriye dönüş var mı? Eğer dönmek mümkün değilse ileride de bir gelecek inşa edilebilir mi? Abdullah Avcı'nın elindeki tüm fikirleri unutup her şeye yeniden başlamaktan başka bir çaresi sizce var mı?

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya