SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

9 DETAY: Süper Lig'de 22. hafta

9 Detay | 14.02.2020 12:36

Didem Dilmen, 9 DETAY'da haftanın maçlarını, karşılaşma öncesi analizleri, dikkat çeken rakamları, istatistikleri bir araya getiriyor.

Didem DİLMEN Didem DİLMEN
9 DETAY: Süper Lig'de 22. hafta

14 Şubat Sevgililer Günü’ne maç koyulmasını kınayarak başlıyor bu hafta 9 DETAY... Mesele büyük arkadaşlar, Beşiktaş ile Başakşehir’in maçı puan tablosunun ilk 8 sırasındaki tüm takımları yakından ilgilendiriyor.

Türkiye Futbol Federasyonu’nu bu korkunç kararı nedeniyle bu akşam Sevgililer Günü yemeği organize eden bazı taraftarlar, arada telefonun bildirimlerini kontrol etmek zorunda kalacaklar. Maçı seyretmekten başka seçeneği olmayanlar için ise durum daha kötü...

Bu hafta 9 DETAY’da haftanın öne çıkan maçları, en az topa sahip olarak oynayan takımlar, teknik direktör değişikliğinde ilk maçlar, sıfıra karşı kazananlar, maçlarda ilk golü bulanlar ve en fazla kilit pas atan futbolcular var.

Ve elbette 14 Şubat için uyarılar!

1- AÇILIŞ MAÇI: BEŞİKTAŞ - BAŞAKŞEHİR

Harika bir cuma akşamı olacak, elbette herkes için değil...

Sevgililer Günü organizasyonu nedeniyle seyredemeyecekler olacak. Daha da fenası, Sevgililer Günü’nde Beşiktaş-Başakşehir maçını izlemek isteyenler olacak...

Fikstür, fikstür olalı, böyle tehlikeli tarih saat ayarlaması görmedi!

Uzun lafın kısası, bu akşam bu maç çok can yakar!

Beşiktaş için çok zorlu bir fikstür başlıyor; önce Başakşehir ardından Trabzonspor ve Alanyaspor ile karşılaşacaklar. Sergen Yalçın’ın takımla birlikte adaptasyon sürecini tamamlamak ve kendi fikirlerini, planlarını oyuncu grubuna aktarmak için yeteri kadar vakti oldu diyebiliriz.

İlk iki maçında, iyi futbol oynadığı tek bir 45 dakikası olan Beşiktaş, Gaziantep FK maçının ikinci yarısında Boateng’in Ljajic yerine oyuna girmesiyle bir anda şeklini değiştirmişti.

Öte yandan bu 45 dakikalık performansın duygusal olduğunu ekleyelim.

Sergen Yalçın’ın gelişinden bu yana henüz somut bir futbol anlayışı sahaya yansımadı. Şöyle tasvir edelim: Sosyal derslerin ilk sınavları ilk döneme göre daha iyi ama matematik ve fizik hala kırık.

Elbette zaman alacak, Boateng ile kanatların ve merkezin bir arada oynayacağı oyunları öğrenmeleri gerekiyor, bunların hiçbiri bir iki haftalık antrenman ile halledilecek şeyler değil. Sergen Yalçın da Gora’da kasetlerle futbolcularına yükleme yapmıyor.

Burada önemli olan, sürecin kaybetmeden geçiyor olması.

Peki seri devam eder mi? Beşiktaş, Başakşehir’i yenebilir mi?

Okan Buruk’un Başakşehir’i, kendisinden görece daha az güçlü takımların karşısında buldozer etkisi yapıyor. Clichy-İrfan Can-Jr. Caiçara üçlüsünün üzerinden kurulan oyun o denli makine gibi çalışıyor ki, hazırlık yaptıkça daha fazla zorlanıyorsunuz.

Ama yine de Başakşehir kendisine denk rakiplerine karşı zorlanıyor. Özellikle de karşısındaki takımın oyun içindeki coşku seviyesi yükseldikçe... Bu şuna benziyor: Makinelere karşı insanlar... Oyun duygusallaştığında, teknolojik futbol oynayan Başakşehir kırılganlaşıyor.

Ancak ve ancak, geçtiğimiz devre oynanan Galatasaray maçı gibi, duyguların rakibinin dezavantajına döndüğünde, işte o zaman ibre Başakşehir’e dönüyor.

İzlemesi çok keyifli bir maç olacak...

Dipnot: Sakın ha sakın, 14 Şubat için yemek organizasyonu yaptığınız yerde maç yayını olmasın, uyarması benden!

2- MKE ANKARAGÜCÜ – FENERBAHÇE

Az sonra, 9 DETAY’ın sonraki bölümlerinde detaylarını okuyacaksınız ama yeri burada da söylemek gerekiyor.

Ankaragücü, Mustafa Reşit Akçay öncesi dönemde, ligin uzak ara en az topla oynayan takımıydı. Hatta bu sezon oynanmış, bir maçta en fazla topla oynama oranı kaydedilmiş maç, %74,4’le Galatasaray’a ait, 2-2 biten Ankaragücü karşılaşmasında kaydedildi.

Ankaragücü topla oynamıyor, ancak sizin topla oynama oranınız yükseldikçe kaybetmeme ihtimalleri yükseliyor.

Ankaragücü bu sezon, aynı topla oynamama taktiği ile Galatasaray ve Beşiktaş’a kaybetmedi, söz konusu Galatasaray karşılaşmasından bu yana da sadece 1 kez, Konyaspor’a son dakika golüyle mağlup oldu.7 maçta 1 mağlubiyet 1 galibiyet ve 5 beraberlik aldılar.

Fenerbahçe gibi, oyunun kontrolünü maçın başından sonuna kadar tutan takımlar için Ankaragücü tarzı rakipler tuzaktır.

Fenerbahçe, oyunu rakip yarı sahaya yıkar, rakibi boğar ve nefes almasına izin vermez, topun da oyunun da mutlak hakimi olur. Aynı planla Beşiktaş da Galatasaray da Ankaragücü’nü yenemediyse, Ersun Yanal’ın başka planla çıkmasını bekleyebiliriz.

Kağıt üzerinde hiç öyle görünmese de gerçekten zor maç, Fenerbahçe kaybetmez, ama kazanabilmek için rakiplerinin yapmadığı bir şeyi yapması gerekecek. Bunun ne olacağını ise ancak maçı izleyince göreceğiz...

3- TRABZONSPOR – SİVASSPOR

Saat kurun! Bu öyle bir maç...

Süper Lig’in liderini değiştirecek karşılaşmayı izleyebiliriz.

1 maçı eksik olan Trabzonspor, Sivasspor’un 1 puan gerisinde, aslında bu durum için kullanılan bir tabir de var: Gizli lider. Ancak Yeni Malatyaspor-Trabzonspor maçı oynanmadan Trabzonspor kazanmış sayılmayacağından tabir de doğru değildir aslına bakarsanız.

Puan tablosunun ilk iki sırasındaki takımlar arasında oynanacak olan Trabzonspor-Sivasspor maçı her anlamda aslında herkesi ilgilendiren bir mevzu, çünkü puan tablosunun farkları ciddi şekilde kapandı.

5 sıradaki Galatasaray’ın Sivasspor ile arasındaki puan farkı sadece 3, 6. sıradaki Fenerbahçe ile 4 ve 7. sıradaki Beşiktaş ile 6’ya kadar düştü. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Sivasspor ile ikinci maçları da henüz oynanmadı. Bu arada bahsettiğimiz puan farkları Trabzonspor ile de sadece 1 eksik...

3 İstanbul takımı da beraberlik dualarına çıktılar, iki takımın da puan kaybetmesini bekliyorlar. Herkes zirveye kilitlenmişken araya yerleşen 3. ve 4. Başakşehir ile Alanyaspor da sıyrılmak için aralık arıyorlar.

Peki Trabzonspor-Sivasspor maçı ne olur? Dürüst olalım, hiç belli olmaz!

Sivasspor’un eksikleri fazla, Trabzonspor’un formu ise sürekli yükselişte... Maç içerisinde hiç durmadan çözüm üretebilen yaratıcı özellikleri yüksek bir oyuncu grubuna sahip olmanın avantajını çok iyi kullanan Hüseyin Çimşir, Sivasspor’un kırılgan hale geldiği bir dönemi değerlendirmek isteyecektir. Sosa’nın Obi Mikel ve N’Diaye’den kurulu orta saha, Sörlöth’ün eksikliğini hissettirmeyebilir. Öte yandan Sivasspor’un böyle bir şansı yok, her eksik oyun planını ve oynama alışkanlığını baltalıyor.

Sivasspor gibi dar rotasyonlu kadroyla kurulan planlarla oynayan takımlarda, 1 eksik futbolcunun yerini doldurabilirsiniz ama bu sayı arttıkça planınız dağılır. Şampiyonluk mücadelesi veren rakipleri en az 3-4 planla oynayabilecek genişlikte kadrolarla, oyuncu seçimine göre değişebilen taktiklerle saha çıkıyor. Sivasspor’un ise tek kurşunu var o da silahta takılıyor.

Kabul edelim, Sivasspor’un şampiyonluk maratonu adil bir yarış değil. Gerçi hayatın kendisi de adil değil, futbol niye farklı olsun ki!

4- GALATASARAY – YENİ MALATYASPOR

1 maçı eksik olan Yeni Malatyaspor, Kemal Özdeş yönetiminde 2 maça çıktı ve ikisinde de mağlup oldu. Galatasaray karşısında da kazanabilir pozisyonunda çıkmadıklarını söylemek durumundayız.

Hem teknik direktörü ve beraberinde tüm futbol anlayışı hem de hücum planındaki ana oyuncuları devre arasında değiştiren bir takım için durum son derece normal, ne yazık ki...

Bu tür köklü değişikliklerin ardından takımların zamana ihtiyaçları vardır. Bu süreçte kaybedilen maçlar, üst üste gelen mağlubiyetlerin mental yorgunluğu ise tehlikeli hale gelebilir. Yeni Malatyaspor’un işi çok zor.

Hele ki bu hafta, Galatasaray karşısında...

Saracchi’nin durumu belli değil, Mariano da cezalı, Falcao muhtemelen riske edilmeyecek. Tüm bu eksiklere rağmen Fatih Terim’in ellinde Emre Akbaba gibi bir oyun kurucu, Henry Onyekuru gibi yenilenmiş bir silah, Feghouli ve Adem Büyük gibi iki skorer oyuncu var. Orta saha sorununu çözen, savunması da zaten ligin en az gol yiyen takımı olan Galatasaray, sahasında Yeni Malatyaspor’a karşı zorlanırsa, bu ancak kendi hatalarından dolayı olacaktır.

En son Göztepe’ye 2-1 kaybetti Galatasaray ve son 5 maçında galip geldi, 3’ünde gol yemeden kazandı, toplam 17 gol attı.

Fatih Terim’in sıklıkla söylediği gibi, rakipleriniz puan kaybettiğinde, bunun bir anlamı olabilmesi için sizin kazanmanız gerekir.

5. sırada olmasına rağmen liderle puan farkı sadece 3 ve puan tablosunda üstünde yer alan rakipleri de birbirine diş geçirirken hasar alacaklar.

Galatasaray, geriden kovalarken hata yapma oranı düşük bir ekip, kovalamaya alışkın. Bu da sarı kırmızılıları puan tablosunun en tehlikeli adaylarından biri yapıyor.

Arkanızda böyle bir takım varken, kaybetme lüksüne sahip olmazsınız...

Elbette kovalayanın kendi ayağı takılıp da düşmediği sürece...

5- EN AZ TOPA SAHİP OLANLAR

Günümüz futbolunda topa sahip olma istatistiğinin önemi ve değeri tartışılmaya başlandı. Topa sahip olma, topla oynama oranlarının yüksek olmasının sonuca yansımaması bir yana, topu rakibe verme oyunları da artan bir trend haline geldi.

Sevgili Metin Tekin’in bir yorumunda söylediği bir cümle önemliydi: Topu rakibe neden verirsiniz? Geri kazanmak için...

Biz de Süper Lig’de topa en az sahip olan takımları inceleyelim istedik.

İç sahada en az topa sahip olan ekip Göztepe, ortalama %42,6 oranı var sadece. Çaykur Rizespor %44,5 ile ikinci sırada.

En ilginç istatistik, kendi sahasında en az topa sahip olan takımın Trabzonspor olması. Bordo mavililer en az topla oynama istatistiğinde üçüncü sırada ve %45,5 oranı var.

Deplasmanda en az topla oynayan takım ise Denizlispor, %35,4 oranla oynadılar. Ankaragücü ve Gaziantep de takip ediyor.

Süper Lig’de bu haftaya kadar, bir maçta en az topa sahip olma oranını gören takım Ankaragücü, Galatasaray deplasmanında 2-2 berabere kaldığı maçta %25,6 ile oynamıştı.

Hatırlatalım, Galatasaray 2-0 öne geçmiş ve son dakikalarda Ankaragücü bulduğu 2 golle beraberliği bulmuştu.

İkinci sırada ise Denizlispor-Antalyaspor maçı var. Konuk Antalyaspor, 3-0 kazandığı maçta sadece %30,5 oranında topa sahip olan taraftı, Denizlispor’da ise oran %69’un üzerindeydi ki bu gerçekten çok yüksek.

Bunun elbette bir açıklaması var; “topa sahip olursam rakip bana gol atamaz” fikri öldü, topa sahip olabilirsiniz ama onunla ne yapacağınızı bilmiyorsanız veya düşündüğünüzü yapamıyorsanız, fark bile yiyebilirsiniz!

Futbol artık topla değil, doğru planlarla kazanılan bir oyun...

6- TEKNİK DİREKTÖR DEĞİŞİKLİĞİNDE İLK MAÇ

Süper Lig’e bu hafta 17. teknik direktör değişikliği yaşanıyor, Aykut Kocaman’ın yerine Bülent Korkmaz ilk kez yeni takımının başında sahaya çıkacak.

Yeni teknik direktörün ilk maçı hep avantaj olarak kabul edilir. Peki öyle mi?

21. haftanın ardından istatistiklere bakalım...

16 yeni teknik direktör değişikliğinde ilk maçlarda alınan sonuçlarda 8 mağlubiyet alınmış. Yarı yarıya!

Metin Diyadin, Mehmet Özdilek, Mustafa Kaplan, Tayfur Havutçu, Prosinecki, Kemal Özdeş ve Tamer Tuna’nın ardından Kasımpaşa’da ilk maçına çıkan Fuat Çapa da ilk karşılaşmasından mağlubiyetle ayrıldı.

Kalan 8 ilk maçın 5’i beraberlikle bitti.

Mustafa Reşit Akçay, Stefan Tomas, İlhan Palut, Hamza Hamzaoğlu ve Samet Aybaba ilk karşılaşmalarını kaybetmediler.

Ve sadece 3 kez teknik direktör değişikliği galibiyet getirdi.

Sergen Yalçın Beşiktaş’la, Hüseyin Çimşir ise Trabzonspor’da kazanarak başladılar.

Galibiyetle başlangıç yapan bir teknik direktör daha var, Bülent Uygun, Kayserispor’da 3 puanla başlamış ama 9 maç sonra görevden ayrılmıştı.

7- SIFIRA KARŞI KAZANMA

Süper Lig’de 21 haftalık süreçte karşılıklı gol görülme sıklığı çok yüksekti. Bu sayfalardan istatistiklerini paylaşmıştık. Ayrıca 0-0 ‘ın da çok nadir görülen bir sonuç olduğunu konuşmuştuk.

Bu defa da sıfıra karşı, yani gol yemeden galip gelen takımlara bakalım.

21 haftalık süreçte Galatasaray, 7 maçını gol yemeden galip tamamladı.

İkinci sırada Beşiktaş var, 6 maç ile...

Çaykur Rizespor, Göztepe, Trabzonspor, Yeni Malatyaspor ve Sivasspor 5 maçı gol yemeden kazandı.

Ligde 18 takım arasında sadece 1 kez gol yemeden galip gelebilmiş tek takım var, Gaziantep FK.

8- İLK GOLÜ KİM ATAR?

İzlediğimiz maçlarda ilk golü atma ihtimali en yüksek takım istatistiklerinde oldukça ilginç bir bilgi var. 1 takım, oynadığı maçların %80’inde ilk golü attı. Bu inanılmaz bir istatistik ve hemen hemen neredeyse banko!

Trabzonspor, 1 maçı eksik ve oynadığı 20 karşılaşmanın 16’sında ilk golü atan taraf oldu.

En yakın takipçisi, Başakşehir, 21 maçın 15’inde ilk golü kaydetti.

Galatasaray ve Sivasspor’da ise bu rakam 13 ve karşılaşmaların %62’si demek.

Konyaspor ve Denizlispor, ligin en az ilk golü atan ekipleri ve sadece 5’er maçta bunu başarabildiler.

Ankaragücü ise 6 maç ile takipte...

9- LİGİN EN FAZLA KİLİT PAS VEREN OYUNCUSU

Genelde Türkiye’de pek ilgilenmediğimiz bir istatistik. Asist öncesindeki son pası veren oyuncu bilgileri, ligimizde çok fazla değerlendirmeye alınmıyor.

Maç başına en fazla kilit pas yapan isim Trabzonspor’dan Jose Sosa, 3,2 kilit pas rakamına ulaştı.

En yakın takipçisi, Edin Visca’da bu rakam maç başına 2,8 olarak ölçüldü.

Hemen arkalarındaki iki oyuncu ise Sivasspor’dan.

Mert Hakan Yandaş, 2,7 ve Emre Kılınç 2,5 kilit pas yaptılar.

Caner Erkin, Haris Hajradinovic, Hakan Özmert,Canteros, Ömer Bayram ve Max Kruse maç başına 2,2’nin üzerinde kilit pas ortalaması yakalayan isimler oldu.

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya