Berkay Sezer: "Trabzonspor, verdiği sözleri tutmadı!"

1461 Trabzon'dan ayrılarak Yomraspor'a transfer olan Hollanda doğumlu Türk santrfor Berkay Sezer'den Trabzonspor'daki günlerine ilişkin flaş itiraflar geldi. 20 yaşındaki golcü futbolcu, ELFVOETBAL dergisiyle gerçekleştirdiği uzun soluklu röportajda Bordo Mavililer'i kendisine verdiği sözleri tutmamakla suçladı. İşte genç yıldızın açıklamalarından öne çıkan bölümler:

"Türkiye Kupası'nda büyük rakibimiz Ofspor'u 1-0 yendik. 40 dakika boyunca kenarda ısındım ama ne yazık ki oynayamadım. Heyecanlı bir maçtı. Türkiye'deki her mücadele final havasında geçiyor. Taraftarlar henüz statları dolduramıyor ve her yerde maske takmak zorundayız. Her maçtan önce oyuncular koronavirüs testine giriyor. Bu açıdan güvenli bir yerdeyiz. Günlük hayatta da herkes yüz maskesi takmak zorunda. Çok sık dışarı çıkmadığım için bu durum beni rahatsız etmiyor.

1461 Trabzon'daki maceram, Türkiye'de tatildeyken başlamıştı. Trabzonspor'daki bir yetenek antrenmanına katılmama izin verildi. Bunu uzun zamandır istiyordum ama babam bana sabırlı olmamı ve zamanımın geleceğini söylemişti. İlk idmandan sonra seçilmiş ve takıma girmiştim. Ancak Türkiye'ye gitmek hâlâ zor bir karardı. En zorlu kısmı da babamın Hollanda'da olmasıydı. O, benim en iyi arkadaşım ve bana her zaman güvendi. Hiçbir maçını ya da antrenmanımı kaçırmamıştı. Trabzonspor'da oynayacağımı hiç hayal etmemiştim. Bu yüzden bu fırsata iki elle sarıldım.

Trabzonspor, pek çok yetenekli futbolcuya sahip olmasıyla bilinen bir kulüp. Son yıllardaysa futbol dünyasının oldukça zorlu olduğunun farkına vardım. Zira herkes kendini düşünüyor. Orada ikinci takımda oynadım. İlk sezonumda 18 maça çıktım ve 18 gol ve sekiz asist kaydettim. Sonra antrenörüm santrforsuz oynamaya karar verdi ve Ocak'a kadar maça çıkamadım. Sezonun ikinci yarısındaysa orta sahaya monte edildim ve her görevi yaptım. U-19'a geçeceğimin sözü verildi ama kulübün o sıra transfer yasağı vardı. Sonuç olarak anlaşmamızın gereklerini yerine getiremediler ve ben de takımdan ayrılmak istedim.

Yomraspor'daki hocam, Trabzonspor'daki antrenörümün en iyi arkadaşı. Ben de bu sayede Yomra'ya geldim. Güzel bir kulüpteyim ve takımdaki herkes birbirinden en iyi performansını göstermesini istiyor. Trabzonspor'da ise durum bu değildi. Kariyerimdeki bu adımdan ötürü mutluyum. Antrenmanlarda çok şey öğrendim. İki kez kadroya girdim ve kupada ilk maçıma çıktım. O karşılaşmada da ilk golümü attım. Mukavelem üç yıllık ve burada mümkün olan en fazla süreyi alabilmek için savaşacağım.

Hedefimiz ligde kalmak ama beş maç sonunda liderlik koltuğunda oturuyoruz. Yomraspor, daha önce böyle bir şeyi hiç yaşamamış. Her maçı farklı değerlendirmeliyiz. Hollanda ile Türkiye'deki futbol arasındaki fark büyük. Hollanda'da oyun çok daha teknik. Topun yuvarlanmasına izin veriyor ve kafanızla oynuyorsunuz. Türkiye'de ise çok koşmak ve her top için savaşmak zorundasınız. Hollanda'da sezona hazırlanırken koşmanız ve fitness çalışmanız gerekir. Burada ise normal antrenmana çıkarsınız. Bu yüzden Türkiye'de futbol çok zor."