Hasan Kabze, Galatasaray'ın ahını mı aldı? Açıkladı...

Koronavirüs sürecinde evde kaldığımız bugünlerde AsistAnaliz sporun yıldızlarını ağırlamaya devam ediyor. 2005-2007 yılları arasında Galatasaray formasını giyen, sonrasında da Avrupa’da Rubin Kazan ve Montpellier gibi takımlarda top koşturan Hasan Kabze, AsistAnaliz’in Instagram canlı yayın konuğu oldu.

HASAN KABZE İLE SORU-CEVAP

2017 yılında Altınordu formasıyla aktif futbol hayatını sonlandıran milli golcü, AsistAnaliz Instagram canlı yayınında İlhan Tüysüz’ün sorularını yanıtladı.

Hasan Kabze sözlerine, “Evdeyiz, oturuyoruz. Oruç tutuyoruz, Allah kabul etsin herkesinkini. Bu süreçte evde ne kadar eksik varsa bitirdim.” diyerek başladı.

Koronavirüs sebebiyle ‘Ligler oynansın mı? Oynanmasın mı?’ tartışmaları aldı başını gidiyor. Bu konudaki görüşlerinizi merak ediyorum.

- Almanya’da ligler başladı biliyorsunuz. Şu an tescil olma durumu yok. Puanlar çok yakın bizim ligimizde. 12 Haziran’a kadar ne olacak bilmiyoruz. Hep beraber göreceğiz. O yüzden bu kararı TFF verecek. Belki de başlayacak. Belki de hiçbir sıkıntı olmadan bitecek. Ben de merak ediyorum.

Hasan Kabze şu durumda oynamak ister miydi?

- Şu an oynamak çok zor olurdu. Uzun bir süre ara verdikten sonra oyuncular tekrar hazırlanacak. Ben oynamak istemezdim açıkçası. Buradaki takımların performansları, değişiklik gösterebilir. Kötü olan takımlar, çok iyi gösterebilir.

Futbol konuşmaya başlamışken, konuyu tabii ki 2006 şampiyonluğuna getirmek istiyorum. Önce Beşiktaş maçını sorayım. Daha sonra son haftaya geleceğim. İkinci yarıda oyuna dahil oldunuz ve 2 gol attınız. Gerisini size bırakıyorum…

- 2006 yılı... 14 yıl üstünden geçti ama insanların hala aklında. Bütün futbol camiasını ilgilendirdiği için unutulmaz. O maça yedek başladım. Necati penaltı kaçırmıştı. 1-0 mağlup durumu da düştük ama nasip oldu kısa sürede gol atmak… Şansımız son saniyeye kadar devam ediyordu. Beşiktaş deplasmanı zor bir deplasman. Allah nasip etti, son dakikada top önüme düştü. Güzel bir akşamdı. Şampiyonluğa giden goldü. Beşiktaş da maçı kazanabilirdi. Spekülasyonlar ortaya çıkmıştır. Cordoba, ‘Gel, golü at' demedi. Bu şeyler asılsız.

Gelelim son haftaya… Galatasaray’ın mutlak kazanmaya ihtiyacı var ancak Fenerbahçe’nin de kaybetmesi gerekiyor. Böyle bir ortam vardı. Kayserispor maçı bittikten sonra korku dolu o son 15 dakikayı anlatmanızı rica ediyorum.

- Eski Ali Sami Yen’in inanılmaz bir havası vardı. Cıvıl cıvıl, insanlar coşkulu. Maça giderken mutlu hissederdim. Türkiye tarihinde belki böyle bir şampiyonluk yoktur. Herkes maç bitimine kadar dua ediyordu. Ağlayanlar, yukardan atlayanlar… İnanılmaz bir bekleyiş süresiydi. Eğer şampiyon olamasaydık, çok üzülürdük. Son dakika golünden sonra, inanılmaz bir sevinç yaşandı. O günleri yaşadığım için çok gururluyum.

Orduspor’dayken Galatasaray’a harika bir röveşata golü atmıştınız. Ayrıca 2. golün de asistini yaptınız. 6. haftaydı maç ve sonrasında Orduspor 28 haftada sadece 2 maç kazanabildi. Bir ah alma söz konusu mu var hocam?

- Yok. Ben Türkiye’ye geldiğimden sonra Galatasaray’a karşı oynadığım ilk karşılaşmaydı. Golü attıktan sonra bir duraksadım. Sevincimi kendi içimde yaşadım. 2. golden sonra yoruldum ve oyundan çıktım. O maçtan sonra 2 maç filan iyi gittik ama Orduspor Başkanı, çok büyük hatalar yapmıştı o dönem. Küme düştük. Hala Orduspor’dan alacağım var. O dönem de alamadık. Bütün oyuncuların ahını aldı, Orduspor başkanı... O yüzden öyle oldu.   

Rubin Kazan… Rusya’ya gittiniz bambaşka bir ülke. Orada 3 sezon da top koşturup ve ardından Montpeiller’in yolunu tuttunuz. Ne gibi tecrübeler edindiniz, burası ile yurt dışındaki en belirgin farklar neler?

- Hiçbir şekilde parayla satın alabilecek bir tecrübe değil. Montpeiller’de olduk, Rusya’da olduk, Galatasaray’da olduk. Bana kattıkları, hem kültürel, hem dil anlamında inanılmaz bir katkısı oldu. İngilizce’yi bilen az hoca vardır Türkiye’de. İlerisi için çok büyük katkı sağladı bana. Fransa’da, Rusya’da çok güzel şeyler öğrendim. İyi ki gittim ve karşılığını gördüm.

Bizim futbolcularımız Avrupa’ya gitmeye çekiniyor mu?

- Şimdi yok. Bizim dönemimizde vardı. Bizim oynadığımız dönemde, ‘Gidersen Barcelona’ya git, Real Madrid’e git’ derlerdi. Türkiye Ligi’nin en iyisi olsan bile onu yukarıya taşımak çok zor. Bir basamak Avrupa’ya gitmek. Benim aldığım büyük riskti. Rusya’ya gittim ama gerçekten çok fazla katkısı oldu. Rubin Kazan’ı kimse bilmiyordu. Ben gittikten sonra 8 ay sonra Gökdeniz geldi. Şimdi herkes ismini biliyor. Monpeiller takımı bir şehir. Şehrin takımı. 40-50 yıldır aynı başkan. Benim oynadığım en güzel kulüplerden birisi.

Hocam Konyaspor’u soracağım. Özellikle Selim Ay ile ilginç anılarınız olduğu konuşuluyor. Anlatır mısınız?

- Konyaspor’a geldiğimde genç bir kadro vardı. Güzel bir ortam vardı. İyi niyetimizi, karşıdaki oyuncular bilirler. Ama gençlere bazen kızarım. Gelişimleri için… Tatlı abilerden oldum her zaman. Selim Ay, Konyaspor’un haylaz çocuklarından birisidir. Çok fazla anımız var. Evdeki spor ayakkabılarımın yüzde 90’ını Selim Ay aldı. Ayak tenisi maçı oynardık, ayakkabısına. Selim Ay gibi sempatik birinin takımda olmasını istersin. Benim taklidimi yapardı. Sonra ben bir gün bunu yakaladım. Elime aldım havluyu. Yer misin yemez misin?(gülerek) Ömer Ali kameraya çekti. ‘Çekme’ diye bağırıyordu en son. Güzel anılar yaşadık. Keyif aldığım ortamdı.

Sizi en çok zorlayan savunmacı oyuncusu kimdi?

- Fenerbahçeli Lugano. Çok sert bir adamdı. Serdar Aziz de aynı şekilde. Topsuz olarak oynadıkları sert oyun vardı. Topsuz alanda sert oynayan oyuncuları sevmem. Song ile Tomas vardı bizde ama onlar melekti. Song bir gün üstüme olmayacak bir yerde üstüme atladı. İçeri girdim o olaydan sonra. Ben buna sonra çift atladım. Ayağa kalktı bir anda korktum. Sonra bana ‘İşte ben bundan seni bekliyorum’ dedi.

Çalıştığınız en iyi teknik adam?

Fatih Hoca’yla çalıştım ama Milli Takım’da. Takım olarak, çalıştığım en iyi hoca Kurban Berdiyev’di. Futbol adına çok iyi şeyler öğrendim. İnanılmaz taktik bilirdi. Öğretim şekli çok iyiydi.  

Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan başka bir takımdan teklif aldınız mı?

- Galatasaray’da oynarken de aldım. Gelmeden önce de aldım Beşiktaş’tan… Trabzonspor’dan da aldım. Ama Fenerbahçe’den teklif almadım. Beşiktaş’tan Dardanel döneminde teklif vardı. Galatasaray’dan aldığım dönemde de Beşiktaş’tan teklif geldi.

Futbolun dışında Hasan Kabze neler yapar? Konsol oyunu oynar mı, dizi-film neleri seyreder?

- Çiçek ekiyorum, dolapları boyuyorum. Evdeki eksikleri giderdim. Onun dışında antrenörlük lisansını bitirdim. A Lisansı’nı aldım. 2 yıl çalışmam gerek, teknik direktör olmak için. Bir şeyler katmak istiyorum.

Bugün 17 Mayıs, Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı kazandığı gün… Bununla ilgili de birkaç cümle alayım sizden hocam ve bitirelim.

- Fatih Hoca’nın videosunu izledim, inanılmaz keyif aldım. Türkiye’nin en büyük hocası. Takımsal olarak onun üstüne çıkan bir başarı olmadı. Çok özel bir gün. Galatasaray’a gelerek ne kadar doğru bir karar aldığımı görüyorum. Onlarla birlikte top oynadığım çok mutluyum. Song, Tomas, Sabri, Mondragon, Hakan Ünsal… Hepsiyle görüşüyoruz. O günkü arkadaşlıklar güzeldi. İzmir’de Cumhuriyet Meydanı’nda izlemiştim UEFA Kupası Finali’ni.

Galatasaray’da keşke daha fazla kalabilseydim diyor musunuz?

- Bana söylendiği zaman ben niye gidiyorum demedim. O dönem benden daha yaşça büyük insanlar vardı, aynı mevkide oynadığımız. Ama benle Necati gönderildi. Futbola başladığımda büyük takımda oynamak istiyordum. Avrupa’da oynadım. Galatasaray’da oynadım. Hagi beni 3 kez aradı, ‘Galatasaray’a geri gel’ diye. Ama o zaman çok iyi oynuyordum. Fransa zamanı. Benim askerlik ile alakalı bir sorunum vardı. 2 aylık. Hiçbir zaman demedim biraz daha kalsaydım diye. Galatasaray’la bağım hiçbir zaman kötü olmaz. 

ASİST ANALİZ / ÖZEL HABER