SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

Mostafa Mohamed'den olay itiraflar!

FUTBOL | 08.04.2021 18:33

Galatasaray'ın Mısırlı golcüsü Mostafa Mohamed, ülkesinde katıldığı bir televizyon programında gündem yaratan itiraflarda bulundu.

Mostafa Mohamed'den olay itiraflar!

Galatasaray'ın devre arasında uzun uğraşlar sonucu kadrosuna katabildiği Mostafa Mohamed, ülkesinde yayın yapan DMC TV'de katıldığı Her Excellency adlı televizyon programında gündeme bomba gibi düşen itiraflarda bulundu. Mısırlı santrfor; Fenerbahçe ve Saint-Etienne'e gerçekleşmeyen transferleri, Sarı Kırmızılılar'a geliş süreci, Radamel Falcao ile olan ilişkisi ve İstanbul'da yaşadığı hırsızlık olayı hakkında açıklamalarda bulunurken şunları kaydetti:

"El Gaish'te forma giydiğim dönemde bir Türk takımından sezon ortasında teklif aldım. Ancak o dönemde hem El Gaish hem de bonservisimi elinde bulunduran Zamalek'in onayını almak gerekiyordu ve transfer döneminin bitmesine 10 gün kalmıştı. Bu nedenle anlaşma sağlanamadı. Sezon sonunda Zamalek'e döndüm ve harika bir yıl geçirdim. Afrika Şampiyonlar Ligi'nde Fas ekibi Raja Casablanca ile karşılaştığımız yarı final eşleşmesinden önce Fenerbahçe'nin beni istediğini söylediler. Teklifi hemen kabul ettim. O zamanlar 22 yaşındaydım ve ayrılmak istiyordum.

Sonrasında Zamalek yönetimi, Şampiyonlar Ligi'ni kazanma rüyasını gerçekleştirene dek benden takımda kalmamı talep etti. Ben de bunu büyük bir inançla kabul ettim. Küçük yaşlardan beri en büyük hayalim bu turnuvada mutlu sona ulaşmaktı. Ancak bunu başaramadık ve yönetim görevi bıraktı. Yeni yönetime takımdan ayrılmaya kararlı olduğumu belirttim. Fakat bana Olimpiyat Oyunları'nın sonuna kadar beklememi söylediler. O dönemde antrenmanlara çıkmadığım iddia edildi. Oysa gerçek şu ki üç günlüğüne hasta annemin yanına gitmek için izin almıştım. Bunun da kanıtı, hiçbir cezaya çarptırılmamış olmam. 

Ayrılmaya karar vermiştim. Çünkü yaşım ilerliyordu ve Olimpiyat Oyunları'nı beklemek ikna edici bir neden değildi. Nitekim o vakitler sezonun ortasına denk geliyordu ve böyle bir dönemde takımdan ayrılmak benim için normal bir durum olmazdı. Zaten öncesinde de hiç çalışmamıştım. 

Saint-Etienne ile yürütülen görüşmelerden sonuç alınamadı. Hem Zamalek hem de ben baskı altındaydık. Başkanları kulüp aleyhine bir açıklama yapmıştı. Bunun üzerine yönetime bir mesaj göndererek hakaretleri kabul etmediğimi ve arkalarında olduğumu söyledim. 100 milyon dolar önerseler bile hiçbir yere gitmeyeceğimi belirttim. Kariyerimi Zamalek'te sürdürmeyi seçtim ama Saint-Etienne benden vazgeçmedi. Bir özür mesajı yayımladılar ve menajerimle görüştüler. Buna rağmen Zamalek, sürekli olarak Saint-Etienne'e gitmemi reddediyordu. 

Zamalek, bana Saint-Etienne ile anlaşmalarının yegane şartının 5 milyon dolarlık bonservis bedelinin nakit ödenmesi olduğunu söyledi. Bunun zorluğuna rağmen son güne kadar beni almak için uğraştılar ve nakit girdisi sağlamak için bir oyuncularını sattılar. Gerekli parayı bulmuşlardı ama Zamalek oraya gitmemi istemedi ve Galatasaray'a transferim için bir kapı açtı. Şahsen Saint-Etienne'e sıkı sıkı sarılmıştım. Çünkü görüşmelerdeki tüm detayları biliyordum. Yine de Galatasaray'a geldiğim için mutluyum. Avrupa'nın en büyük takımlarından birinde oynuyorum ve taraftarlar tam bir futbol delisi. 

Fatih Terim, hakkımda ilk kez konuştuğunda Galatasaray taraftarları kim olduğumu bilmiyordu. Daha sonrasında beni tanımak için attığım golleri aramaya başladılar. Galatasaray'da soyunma odasına girdiğimde sürekli şarkı çalındığını görmek tuhafıma gitmişti. İlk iki günümde Radamel Falcao ile karşılaşamadım çünkü kendisi sakattı. Şahsen kendisini çok seviyorum. Ancak başlarda onun varlığı yüzünden Galatasaray'a gelmeyi istememiştim. Zira ilk 11'de oynayabileceğim ve forma için rakibimin olmadığı bir takıma gitmeyi planlıyordum. 

Takımla çıktığım ilk maçta penaltı kazanılınca kendimi geriye çektim. Zira yeni bir oyuncuydum. O sırada Younes Belhanda penaltıyı kullanmak isteyip istemediğimi sordu. Evet yanıtını verdim ve böylece ilk golümü atmış oldum. 
Derbide Fenerbahçe'ye attığım golden sonra bana İstanbul'un kralı olduğumu söylediler. Bu kadar başarılı olmayı ve altı maçta altı gol kaydetmeyi ben de beklemiyordum.

Başıma gelen hırsızlık olayı, yakınlarımla birlikte gittiğim bir alışveriş merkezinde gerçekleşti. Yanımıza biri oturdu. Kendisinin hırsız olabileceğine ihtimal vermemiştim. Bu yüzden çantamı masaya koydum. Arkadaşlarımdan biriyle konuşuyordum ve telefonuma odaklanmıştım. Arkama döndüğümdeyse çantamın yerinde olmadığını gördüm. Pasaportum, arabamın anahtarı ve ikamet belgelerim çantanın içindeydi. Yeni bir pasaport almak için elçiliğe giderek seyahat izni çıkardım. Mısır Milli Takımı'na da bu sayede katılabildim. En çok canımı sıkan şey ise umreye gidememek oldu."

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya