SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

Hoş geldin Şampiyonlar Ligi

Didem DİLMEN Didem DİLMEN
Hoş geldin Şampiyonlar Ligi

Şampiyonlar Ligi yeni sezonu bu akşam oynanacak maçlarla başlıyor. Özlediğimiz marşı yeniden duyacağız, maç saatine göre akşamı organize edeceğiz, sosyal medyadan bol bol geyik çevireceğiz. Hoş geldin Şampiyonlar Ligi...
İlk hafta ilk maçlarına doğru toprağı biraz eşeleyelim... Hem İddaacılara hem de oyunun hikayesini sevenleri aynı potada buluşturmaya çalışalım.

NAPOLI-LIVERPOOL: ANCELOTTI ŞAKA SEVMEZ

Napoli teknik direktörü Carlo Ancelotti, 7 farklı takımla Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden ilk teknik direktör apoletiyle ve dolayısıyla turnuvanın en deneyimli teknik direktörlerinden biri olarak son şampiyonun karşısına çıkıyor. Klopp için çok zor rakip, demem o ki Klopp futbol taktikleri açısından giderken Ancelotti dönüş yolundaydı...

Sacchi'nin Milan'ında gegenpressing'in ilk geliştirmeleri sırasında Carlo Ancelotti sahada bizzat uygulayan oyunculardandı. Pep Guardiola'ya ilk defa “taktiksel hata yaptım” dedirtmiş bir futbol kurdu... Üstüne üstük şimdiye kadarki 4 karşılaşmalarında Ancelotti Klopp'a hiç mağlup olmadı; 2 galibiyet 2 de beraberliği var. Klopp için yine hiç kolay olmayacak.

RB SALZBURG-KRC GENK: DİKKAT BELÇİKALI VAR!

Şampiyonlar Ligi'nde kendi torbalarının en zayıf takımları aynı grupta buluştu desek itiraz eden olmayacaktır. RB Salzburg'un bütçesi büyük, KRC Genk ise pek bilinmez ama Belçika futbolundaki altyapı hareketinin en önde gelen takımlarından biridir.

Çok doğru scouting yapılanması ve yetiştiriciliği ile 2000 sonrası döneme önemli oyuncular kazandırıp kasalarını da doldurdular. 2000'de Didier Zokora’yı Fildişi Sahilleri'nden Belçika’ya bedelsiz getiren Genk, Thibaut Courtois ve Kevin de Bruyne’u yetiştirip Premier Lig'a pazarlayan da Genk...

Kağıt üzerinde RB Salzburg maçın favorisi ama siz siz olun Belçikalıları da ihmal etmeyin.

INTER-SLAVIA PRAHA: BİR CONTE YAKLAŞIYOR

Geçen sezon Avrupa Ligi'nde Sevilla'yı eleyen, şampiyon olacak Chelsea'ye çeyrek finalde elenen Slavia Praha'yı ciddiye almayan rakiplerin başına gelenler malum... Yine geçen sene bu sezon grubu paylaştığı KRC Genk'i de 1 galibiyet 1 beraberlikle geçmişlerdi. Bu defa rakip Inter ve artık kaotik sezonların Conte önderliğinde bittiğini duymak isteyen taraftarlar sabırlarının sonuna gelmiş olabilirler. Serie A'da 3 maçta 3 galibiyet ve 9 puan alarak en azından başlangıcı iyi yaptılar. Sıra geldi Şampiyonlar Ligi'ne...

Inter için farkı yaratan Conte olacak. Futbolun yeni sürüm deli dahilerinden... Pirlo, Conte'nin gece yarılarına kadar futbol çalıştığını, sürekli not aldığını anlatıyor. Hatta yatağının baş ucunda bir defter bulundurduğu ve gece uykusundan uyanıp aklına gelen taktikleri yazdığı anlatılır. Conte çalıştırdığı takımların kaybetmesine tahammül edemez.

Slavia Praha'nın işi zor, sanki Inter'den yana durmak daha iyi bir fikir olabilir.

BORUSSIA DORTMUND-BARCELONA: YİNE ANSU FATI

Daha henüz Barcelona sahaya çıkmadı ama şimdiden Ansu Fati konuşuyoruz. Maç bitince de konuşmaya devam edeceğiz ve sonraki birkaç gün boyunca da; ta ki bir sonraki maça kadar... Ansu Fati döngüsü bu ve içine düştük bir kere...

Diyorum ya daha sahaya çıkmadı ama dünyanın tüm medya kuruuşları tarafından "eğer gol atarsa" konuşuluyor. Sahaya çıkıp Bojan Krkic'in Barcelona forması ile Şampiyonlar Ligi'nde forma giyen en genç oyuncu rekorunu ele geçireceğine kesin gözüyle bakıyoruz. Ancak olur da gol atarsa ihtimali de daha ayağına değmeden konuşmaya başladık. Elbette değerli bir ihtimal çünkü Peter Ofori-Quaye'in 1997 yılında 17 yaş 195 günlükken Olympiakos formasıyla attığı golün rekoru kırılacak.

Borussia Dortmund ise tüm ışıkların Ansu Fati'yi gösterdiği bir ortamda sakin sessiz maça çıkacak. Barcelona'ya bir çelme atarlar mı? Lucien Favre'ye güvenebiliriz. Önümüzdeki haftalarda Favre'yi de bu sayfalarda konuşuruz uzun uzun, anlataılacak çok şey var...

OLYMPIQUE LYON-ZENIT ST. PETERSBURG: LYON KABUS GİBİ

Geçtiğimiz hafta Amiens'e karşı Ligue 1 karşılaşmasında izlediğimiz Lyon bu akşam sahaya çıkacaksa Zenit'e rahat kalır bu maç, bu kadar İddaa'lı konuşuyorum...

İşin esprisi bir yana, Lyon hiç iyi görüntü sergilemiyor. Avrupa tarihinin en önemli şampiyonluk serilerinden birinin sahibi, daha henüz birkaç yıl önce Beşiktaş'a karşı sahaya çıktığında mütevazi kadrosundan yoktan yıldız var eden Lyon'un yerinde yeller eserek başladılar sezona. Zenit kadar sert bir rakibe karşı ne yaparlar, kestirmek güç.

Kağıt üzerinde favorisi olsa da sahada işler çok farklı gelişebilir, akşamın en sürpriz vadeden maçı olabilir. Savunması oldukça dağınık Lyon gol yemeden maçı tamamlayamayabilir. Alternatifi çok bir maç...

BENFICA-RB LEIPZIG: NAGELSMANN'IN ÇILGIN DÜNYASI

Almanya Bundesliga'nın lideri Şampiyonlar Ligi'ne adım atıyor. Rakip ise Benfica... Geçtiğimiz sezon Galatasaray maçlarında izlediğimiz genç, atletik, hızlı takım planlarına kendileri gibi genç, atletik, hızlı ve akıllı bir rakip buldular.

Benzerlikleri kadar ayrışıyorlar da; Benfica bireysel yeteneklerin ön plana çıktığı bir takım, Leipzig ise tam bir sistem ve organizasyon takımı... Yaşından büyük hocalık yeteneklerine sahip Nagelsmann'ın çalıştırdığı Leipzig'in Bruno Lage'li Benfica'ya karşı avantajlı olabileceğini de düşünebiliriz.

Nagelsmann'ın ezber dışına çıkan fikirleri, futbolcularına verdiği görevlerin çeşitliliği, dizilişlerde yaptığı oynamalar ile bugüne kadar oyunun taktikseverlerine bolca malzeme verdi. Yaşı daha henüz 32 ve hani resmen bir çocuğun legolarından ilginç oyuncaklar yaratamaya çalışması gibi oynuyor futbolla...

AJAX-LILLE: YUSUF VE ZEKİ'DEYİZ

Geçen sezonun finalisti Ajax çok sempatik takım, tarihi açısından çok renkli ve bu oyunun kültürüne katkılarından ansiklopedi yapılır. Öte yandan bizler Lille taraftarıyız, bu akşam da sonrakilerde de...

Mehmet Zeki Çelik ve Yusuf Yazıcı'nın Ajax karşısında sahaya çıkmasını bekliyoruz. Mehmet Zeki Çelik iyiden iyiye deneyim kazanmış ve kendini ispatlamış bir oyuncu, özellikle hücumda etkili, asist katkısı da olan hızlı bir bek, yeterince hakkı verilmiyor, o ayrı bir yazı konusu.

Yusuf Yazıcı ise henüz adaptasyon sürecini tamamlayamadı, bir de üstüne kırmızı kart cezası çekti, bir türlü Lille formasına yerleşemedi. Yeteneklerini kullanabileceği fırsatları da tam bulamadı da yaratamadı da... Hala zamana ihtiyacı var.

Öte yandan Ajax'ı yenmek dünyanın dev takımları için bile çok zor. Tüm hatları fazlasıyla kuvvetli, oyunun kontrolünü asla elinize geçirmenize izin vermiyorlar, hatta öyle ki Ajax'ın müsaade ettiği kadar futbol oynayabiliyorsunuz. Lille'in bir şansı olur mu?

CHELSEA-VALENCIA: GÖZLER LAMPARD'IN ABRAHAM'INDA

Chelsea'nin transfer yasağının üzerine Eden Hazard'ın da Real Madrid'e gidişiyle eski gücünden çok geride olduğunu düşünenler yanıldı. İstanbul'daki Süper Kupa Finali'nde Liverpool'a kök söktürdüler, maçı Klopp kazandı ama dünya Lampard'ı konuştu. Tammy Abraham için "yeni Drogba" benzetmesi yapılıyor ancak henüz Chelsea'nin tam olarak ayakları yere basmadı bile.

Lampard'ın erken göreve geldiğini iddia edenler de yanıldı, sonu ne olursa olsun bu takıma böylesi yüksek özgüven aşılayarak başlangıç yaşatabilecek çok fazla isim olmazdı.

Valencia'ya gelince... Onlar 2000'lerin başında iki kez, 1999-000 ve 2000-01'de iki kez üst üste final oynadıkları bu turnuvaya güçleri uzun zamandır yetmiyor. Şampiyonlar Ligi Valencia ve Sevilla gibi "ortanca"lara göre değil, abilerinin mekanı... Kısa yoldan kendi oyunlarına, UEFA Avrupa Ligi'ne dönüp yaşıtlarına hükmedecekler. Chelsea galibiyeti Valencia için iyi bir başlangıç olsa da Lampard'ın izin vereceğini sanmam.

 

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya