'35 puan yoksa transfere gerek yok!'

Fenerbahçe, liderlik hesapları yaparak gittiği Kayseri deplasmanından boynu bükük ayrıldı. Karşılaşmadan 1-0'lık yenilgiyle ayrılan sarı-lacivertliler, rakibinin bu sezonki il üç puan sevincinin yalamasına yardımcı oldu.

Serdar Ali Çelikler, köşesinde; 'şampiyon olamaz' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Çelikler, 10 haftada 3 kez mağlup olan takımın şampiyon olamayacağı görüşünde...

En başta söyleyeyim... 10 haftada; 3 kere yenilen takım şampiyon falan olamaz. Hele hele son 4 müsabakasını 2'sini kaybeden bir ekip hiç olamaz.

Ersun Yanal ve talebeleri, 17 hafta sonunda; 7 maçın 6'sını kazanmak zorunda... 35 puan barajının altında bitirmemek adına...

Kalan 1 beraberlik dışında puan kaybederlerse 35 puanın altına düşerler ki; geleneksel olarak çok daha zorlu geçmesi muhtemel ligin ikinci devresinde 35'in de üstünde puan alması gerekebilir.

"MAÇIN ZORLU GEÇECEĞİ BELLİYDİ"

Geçen hafta 5-1 biten İttifak Holding Konyaspor karşılaşmasının ardından Fenerbahçe'yi oyun olarak çok iyi bulmadığımı söyleyip Kayserispor maçının zorlu geçeceğini düşündüğümü belirtmiştim.

Nitekim de öyle oldu. Bir kulüpte yönetim ve hoca değişir, kadro dışı kalan oyuncular affedilir... Hatta yine taraftar da maça ekstra hazırlanır... Ve yine geleneksel olarak; bu tür durumlar için ayağa kalkış müsabakaları olarak büyük bir takım maçı seçilir.

Kayseri'de durum buydu. Yatanın kalkmayacağı, tribünlerin gazlı olacağı, rakip oyuncuların sürekli futbol dışı işlerle sizi yormak isteyeceği, hakemle oynayacağı müsabakalardır bunlar.

Bu tür takımların genellikle 1 gollük canları olur. Golü atar 7-8 dakika topa sahip olursanız bütün gazları kaçar. İşte bu karşılaşma da aynen böyleydi. Hiçbir şey oynamayan ancak mücadele eden Kayseri, karşılaşmanın hakemi Arda Kardeşler ile oynadı. Sürekli kendilerini yere attılar.

"GARRY İNANILMASI ZORU BAŞARDI!"

Ancak devrenin sonlarına doğru Fenerbahçe kendi elverişli oyununa döndü. Ve net 2 pozisyon buldu. Kötü günündeki 'Vedat Muriqi, o golü atmalıydı' diyorken Garry Rodriguez inanılması zoru yaptı... Soyunma odasına 1-0 girmeyi sağlayamadı.

Kayserispor, ikinci yarıya doğal olarak ilk devreye göre mücadele gücü artmış, biraz da top oynamaya çalışan bir görüntüde başladı. Bence Ersun Yanal zor kararı verip kaptan Emre Belözoğlu ile başlamamalıydı...

Ya orta alana takviye olsun diye Tolga Ciğerci'yi ya da santrforu ikilemek adına Mevlüt Erdinç'i almalıydı. Ancak Belözoğlu'nu çıkarmak zor karar işte.

İkinci devre; ev sahibi adına olumlu hiçbir şey yokken Hasan Ali Kaldırım'ın hatasında boşta kalan Umut Bulut golü attı. Golde kaleci Altay'ın hatası yoktu.

"ŞAMPİYONLUK KALECİDEN GEÇİYOR"

Ancak tüm Fenerbahçeliler; başta Ersun Yanal ve Ali Koç şunu kendilerine sormalı: Eğer kalede Fernando Muslera olsa o şut gol olur muydu? Yani o golü yedi diye Altay'ı eleştirmiyorum.

Genç file bekçisine hata da bulmuyorum ama şampiyonluk yolu rakibin hepi topu 1 pozisyon bulduğu anlarda, takımını maçta tutan kalecilerden geçiyor.

Ev sahibinin gol dışında atağı yoktu. Olmasına da gerek yoktu. Ersun Yanal, sonrasında çok kötü oynayan kaptanını oyundan aldı.

Her zaman yancı gibi duran hiçbir zaman tam anlamıyla bu takıma kendini veremeyen Victor Moses'i de.. Deniz Türüç ilk kez etkili oldu. Tolga Ciğerci de dönenleri toplamaya yardımcıydı. Mevlüt Erdinç ile de son risk alındı.

Sonra 1 direk daha derken bir de baktık ki; Rodriguez 2, Muriqi 2, Zanka da 1 %100 golleri kaçırmış. 3 şut direkten dönmüş... İşte şampiyonluklar gol atmaktan geçiyor. Gelelim kalan 7 karşılaşmada; 6 galibiyet alabilme formülüne.. Bir kere her deplasman artık aşırı zor.

"DEPLASMANLAR AŞIRI ZOR"

O zaman dış sahada gol yemeyeceksin ki, sarı-lacivertliler bunu sadece derbide; Galatasaray maçında başardı. İkincisi eskisi gibi 'Tüh ya, bu da kaçtı' gibi bir lüksün olmaz, olamaz artık.

Her büyük takım deplasmanda 3-4 net pozisyon üretebiliyor. Bunları atabildiniz mi kazanıyorsunuz. O zaman ne yapacaksınız?

1- Hücum hattındaki oyunculara şut çalıştıracaksınız..
2- Orta sahlarınıza gol atmayı hayal ettireceksiniz. Ozan mesela topu sürüp sürüp sağa sola veriyor. Bazen şut atmalısınız. Ama önce hayal etmelisiniz ki yapabilesiniz...
3- Boşa serbest vuruş, boşa korner kullanmak yok. Bunun için de çalışacaksınız...

Yanal'ın sadece 1 beraberlik hakkı kaldı. O da devre sonuna kadar. O zaman Ersun Hoca da kasımdaki milli araya kadar bolca olmak üzere korner-duran top çalışması; Garry-Moses-Mevlüt gibi isimlere gol vuruşu çalışması yaptırması lazım.

Milli aradan dönüşte; mümkün olan en efektif takımın sahaya çıkması lazım. Devre arasına 35 puanla girilmezse o zaman transferin de bir anlamı yok.