Çelikler: Gol vuruşu yoksa şampiyonluk yok

Fenerbahçe, Yeni Malatyaspor deplasmanında golsüz berabere kaldı. Serdar Ali Çelikler, köşesinde; 'Ersun Hocam korkak olmuş' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Çok kötü bir hakem izledik. Karşılaşmanın hakemi; Mete Kalkavan, kaliteli bir insan ve çok iyi bir çocuk ancak Süper Lig'de düdük çalması mümkün değil.

Yönetme yeteneği yok. Yönetme ruhunuz yoksa hakem olamazsınız. Aman ağzımızın tadı bozulmasın diyerek sürekli düdük çalıp oyun kesmeler, yere yatanlar için ıslıklardan etkilenip oyunu kesmeler, VAR ile penaltı çalmalar ama penaltıdaki kaleci çizgiden öne çıkamaz kuralına dikkat etmemeler.

Olmayan fauller, atlanan kartlar, VAR'a gidilmesi gereken penaltı pozisyonunda izlemek yok, itiraz edene de 'calm down' dediği için; sarı kart göstermek... Tacı bile göremeyen saçma sapan bir hakem yönetimi vardı. Bu korkak ve eyyam ötesindeki berbat yönetime; birkaç futbolcunun rezil oyunları ve zeminin berbatlığı da eklenince nefret edilesi bir maç izledik.

Ev sahibi ekip tek bir pozisyon bulamadı. Nabil Dirar'ın sarı kart görmesine neden olan bir kontra dışında bir tane bile. İptal edilen golde Issam Chebake'nin sol omzu ve kolu ile Altay Bayındır'ı bozuyor. VAR'dan verilen penaltı da doğruydu.

Gelelim Fenerbahçe'ye... Rakibe pozisyon vermemek peki... Max Kruse - Vedat Muriqi ve Mevlüt Erdinç'in yokluğunda Alper Potuk'u oynatmaya da eyvallah.

Ancak Ersun Hocam; artık korkuyor... Malatya'dan o kadar korkmuş ki Emre - Gustavo - Ozan üçlüsüne rağmen sol öne de Tolga Tiğerci'yi koymuş. Garry Rodrigues'i hamle oyuncusu olarak tutmuş muhtemelen. Haydi ona da peki...

Ancak 60. dakikadan sonra düşen, önde fazla adamla kalan Yeni Malatya'ya karşı bizim bildiğimiz Ersun Yanal, 70'te Rodrigues - Zajc'ı alır, 4 - 4 - 2'ye dönerdi.

Rodrigues sol önde Victor Moses, sağ önde Alper ve Zajc ikili forveti gibi dizilmeliydi. Emre - Ozan - Tolga ikilisinden biri çıkmalıydı. Hatta yetmezse 80-82'de Ferdi Kadıoğlu'yu de alırdı.

Ancak Ersun Hocam, Jailson'u tercih etti. Hele Tolgay Arslan'ı bitime 2 dakikada oyuna almanın manası nedir bir anlatsın bana.

Fenerbahçe, dün 2 kez Victor Moses ve 1 kere de Tolga Ciğerci ile net pozisyonlar yakaladı. Penaltı kaçtı. Ancak Ersun Hocam'daki korkaklık; en önemli eksiklik. En tehlikelisi bu. Hoca acilen kendine gelmeli... Kalan 5 karşılaşmada; 15 puan lazım ki 36 puana ulaşabilsin.

Göztepe ve ligin en iyi takımı Demir Grup Sivasspor gibi 2 zorşu deplasmana gidilecek. Beşiktaş ile karşılaşacaklar. Hamza Hamzaoğlu ile 2'de 2 yapan Gençlerbirliği ile oynanacak. Son karşılşama da Rize deplasmanı...

Malatya'daki Ersun Yanal'ın takımı bu karşılaşmalardan hiçbirini kazanamaz. Eski Ersun Hoca ortaya çıkarsa; o zaman 34-36 puana ulaşılabilir.

Trabzon, Galatasaray karşılaşmaları... Kayseri ve Antalya maçı ve nihayet dünkü müsabaka... Bu 5 karşılaşmada; pozisyona giren futbolcular; (Rodrigues - Kruse - Zajc - Rodrigues - Moses - Ozan...) pozisyonları golle sonuçlandıramıyorlar.

Dilimde tüy bitti; hocam 'Bunlara gol vuruşu çalıştır' demekten. Yine anlamsız kornerler, ezbere duran top ortaları ile harcanan bir karşılşmaydı. Tolgay Arslan aşkından artık vazgeç hocam. Oynatmayacaksan Miha Zajc'ı da kulübeye alma. Futbolcularına gol vuruşu çalıştır. Unutma hocam, gol vuruşu yoksa şampiyonluk da yok.

Lam-ı cimi yok ya hoca eskiye dönecek ya da Fenerbahçe macerası mutlu sonla bitmeyecek.