SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

Andreas Beck: "Beşiktaş'a geri dönebilirim!"

FUTBOL | 25.02.2021 23:30

Andreas Beck, Alman basınına verdiği röportajda Beşiktaş'a geri dönüşü için açık kapı bıraktı.

Andreas Beck: "Beşiktaş'a geri dönebilirim!"

Beşiktaş'ta forma giydiği iki sezonda da şampiyonluk sevinci yaşayan Andreas Beck, Almanya'da yayım yapan Gazete Futbol adlı internet sitesiyle özel bir röportaj gerçekleştirdi. Kariyerini KAS Eupen'da sürdüren 33 yaşındaki sağ bek, Benfica maçında Cenk Tosun'a yaptığı asisten Türkiye günlerine kadar pek çok itirafta bulunurken Siyah Beyazlılar'a olası bir geri dönüşü için de açık kapı bıraktı. İşte deneyimli savunmacının açıklamalarından öne çıkan bölümler:

"Benfica gibi büyük takımlarla oynadığınız maçlara büyük bir beklenti ve enerjiyle çıkarsınız. Özellikle de kendi seyirciniz önünde iyi bir performans sergilemek istersiniz. O zamanlar ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde oynadığımız her maç bir kutlama günü gibiydi. Rakibimiz ilk yarıda inanılmaz derece iyiydi. Devre arasına 3-0 geride girmiştik. Ancak İstanbul'da ve bizim stadımızda her şeyin mümkün olduğu biliniyordu. İkinci yarıda ileri doğru oynamak için kararlıydık.

Ricardo Quaresma topu geriye doğru çıkardı ve ben de sol ayağımla ikinci direğe doğru ortaladım. Cenk Tosun mükemmel bir vuruş yaptı ve skor 3-1'e geldi. Yanılmıyorsam bu, Şampiyonlar Ligi'nde sezonun golü seçilmişti. Benim için elbette hoş bir anıydı. O günden beri o golü hep seyrediyorum. Maçın bitimine yarım saatten biraz fazla bir süre varken böyle bir gol atmak hâlâ bir şeyler yapabileceğimizi gösteriyordu. Oyunun bu andan itibaren dönmesi ve maça tamamen hükmetmemiz kariyerim için çok özeldi. Benfica gibi bir rakibe karşı böylesi bir geri dönüşe imza atmak güzel bir şey."

"QUARESMA İLE OYNAMAK KEYİFLİYDİ"

"Türkiye'de geçirdiğim iki yıla dair çok özel anılarım var. Derbiler de hafızama kazındı. O karşılaşmaları daima fantastik ve elektrikli bulmuşumdur. Bu maçlardan günler önce üzerinizde oluşan ve ilk düdükle birlikte serbest bırakılan baskı... Tabii ki her Şampiyonlar Ligi maçı bir olaydı ama ligdeki mücadeleler de öyle. Türkiye'de benim için çok öğretici olan iki harika yıl geçirdim. Hem futbolcu olarak hem de insani açıdan geliştim.

Quaresma ile sağ kanatta oynamaktan çok keyif aldım. Ben savunmanın güvenliğini sağladım, o da hücum etti. Aramızda bir iş bölümü vardı. Herkes ne yapacağını biliyordu. Oğuzhan Özyakup'un olağanğüstü bir formu vardı. Mario Gomez de inanılmazdı. Atiba Hutchinson ile bugün bile görüşüyorum. O dönemde Cenk, Dusko Tosic ve Gökhan Töre kelimenin tam anlamıyla patlama yaptı. Jose Sosa da sıra dışı bir futbolcuydu ve harika bir yıl geçirdi. 

Takımda güzel ve rekabetçi bir kimya vardı. Arkadaşlığın ötesinde şampiyonluk ve Avrupa'da başarı gibi ortak hedeflere sahiptik. Herkes kendini buna adadı. Oyuncular arasında bile rekabetten ötürü her hafta bir patlama olurdu. Ancak büyük takımlar için bu normal. Söz konusu atmosfer, başarıyı getirdi ve gerekliydi. En nihayetinde iki kez şampiyon olmak için sabra ve istikrara ihtiyaç duyarsınız."

"EMRE BELÖZOĞLU İNANILMAZDI!"

"Türkiye'de oynadığım dönemde pek çok büyük isimle karşılaştım ve onlara karşı koymak zorunda kaldım. Luis Nani gibi Edin Visca da sizi çok rahatsız eden bir oyuncuydu. Özellikle arkasında Emre Belözoğlu gibi topu çok iyi yönlendiren bir oyuncu varken... Cengiz Ünder de beni son derece zorlayan futbolculardan biriydi. Ceza sahasında çok güçlüydü ve sürekli arkama doğru koşardı. Emre de topu o noktalara inanılmaz bir şekilde gönderiyordu. Bruma da Galatasaray'da sansasyonel bir yıl geçirdikten sonra RB Leipzig'e transfer olmuştu.

Benim kanadımda oynayan yıldız futbolcu sayısı çok fazlaydı ve bu da eğlenceliydi. Beşiktaş'a Bundesliga'dan gelmiştim ve orada da Franck Ribery ve Arjen Robben gibi isimlere karşı oynuyordum. Türkiye'ye geldiğimde de karşımda harika oyuncular buldum. Sonrasında hepsinin nerelere gittiğine bakabilirsiniz."

"TÜRKİYE'YE DÖNEBİLİRİM!"

"Doğrusunu söylemek gerekirse geleceğe dair herhangi bir planım yok. Zira kontratımın bitmesine bir buçuk yıl daha var. KAS Eupen'daki günlerimin tadını çıkarıyorum. Ailem kendimi iyi hissetmemi sağlıyor, lig de çok rekabetçi. Yine de futbolda neler olacağını asla bilemezsiniz. Sezon sonunda ya da sözleşmem bittikten sonra futbolun benim için devam edeceğini hayal edebiliyorum.

Başka şeylerle meşgul olamayacak kadar futbolcu olmanın tadını çıkarıyorum. Başka kulüplerin teklifleri ve ilgileri her zaman oluyor. Yapabildiğim ve devam ettirebileceğimi hissettiğim kadar bu oyundan zevk almak istiyorum. Buraya gelmeden önce Bundesliga'nın yanı sıra Türkiye ve Belçika'dan da teklif almıştım. En nihayetinde tercihimi Belçika'dan yana kullandım. 

Türkiye ya da Beşiktaş'a dönmeyi her halükarda düşünürüm. Ufkum açık. Kariyerimin son günlerini aynı yerde geçirmeyi isteyecek kadar dar görüşlü biri değilim. Sporun sizi nereye götüreceğini asla bilemezsiniz. Kendimi Hoffenheim'da bulduktan sonra Türkiye ve Belçika'ya gideceğimi de hiç düşünmemiştim. Hayat bazen böyle. Türkiye'de güzel zamanlarım oldu. Oradaki insanları ve yaklaşımlarını beğeniyorum. Taraftarlar da beni çok sevdi. Dolayısıyla karşılıklı bir saygı söz konusu. Elbette geri dönmeyi düşünürüm."

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya