SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

Valentin Rosier, Beşiktaş'ta kalacak mı? Açıkladı!

FUTBOL | 21.03.2021 08:22

Beşiktaş'ın Fransız sağ beki Valentin Rosier, France Football'e verdiği röportajda birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Valentin Rosier, Beşiktaş'ta kalacak mı? Açıkladı!

Beşiktaş'ın sezon başında Sporting Lizbon'dan kiralık olarak kadrosuna kattığı Valentin Rosier, Siyah Beyazlılar'da gösterdiği başarılı performans ve mücadeleci karakteriyle taraftarların büyük beğenisini kazanmıştı. 24 yaşındaki sağ bek, Fenerbahçe derbisi öncesinde France Football'e verdiği röportajda ise birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Konyaspor'a attığı gol, takımdaki arkadaşlık, Türkiye günleri, Dijon'da geçirdiği sakatlık, Sporting'e transferi, milli takım hedefi ve gelecek planları gibi pek çok konuda konuşan Fransız futbolcu şunları kaydetti:

"Kariyerimdeki ilk golümü atmam uzun zaman aldı. Dört yıl! Önemli bir goldü. 11'e karşı 10 kişiyle oynuyorduk. Maçın sonlarıydı ve skor 0-0'dı. Golden hemen sonra mutlu oldum. Amacım bunu tekrarlamak. Bir savunmacı olarak rolüm daha çok asist yapmak ki bu da beni memnun ediyor. Bu sezon kupada da sol ayağımla gol atmıştım. Bunu belirtmeliyim. Evet, Türkiye maceram çok çok iyi geçiyor. Düşündüğümden de iyi. Başlarda Türkiye'ye gelmek konusunda isteksizdim. Zira ülkeyi tanımıyordum. Ama şu an her şey en üst düzeyde. Ligde lideriz. Kupada da finaldeyiz. Her şey en iyi durumda. 

Takım olarak birbirimizle iyi anlaşıyoruz. Herkes herkesle şakalaşıyor. İyi bir bağımız, iyi oyuncularımız ve iyi bir ekibimiz var. Tüm bunlar da sonuç almamızı sağlıyor. Şahsen teknik direktörün, yönetimin ve diğer oyuncuların güvenine sahip olduğumu düşünüyorum. Hem saha içi hem de dışında yıldızım parladı. Hepsini birleştirdiğimizde güzel neticeler elde ediyoruz. Şampiyonluk mu? En güzeli, kupayla beraber duble yapmak olur. Ama ligde iyi bir konumdayız. Hedefimiz şampiyonluk.

Maçların seyircisi oynanması büyük bir hayal kırıklığı. Beşiktaş taraftarlarının inanılmaz olduklarını biliyorum. Bu sezon bile defalarca stadın, antrenman tesisinin ve otellerin önünde tezahüratlarda bulundular. Onları tanımayı başaracağımı umuyorum. Vincent Aboubakar, Georges-Kevin Nkoudou, Fabrice N'Sakala ve Rachid Ghezzal ile birlikte oynamak hoş. Onları daha önce tanımıyordum. İyi anlaşmamızın nedeni de bu. Kendimizi aynı dilde ifade ettiğimiz küçük bir grubuz. Bu, doğal olarak bir avantaj. Onlar çok iyi insanlar ve kendilerini tanıdığım için memnunum. 

İstanbul, Paris'ten daha güzel. Engin bir şehir ve harika yerlere sahip. İnsanlar yardımsever. Açıkçası İstanbul'u çok seviyorum. Şu anda Dijon'daki hâlimden daha iyi ve daha komple bir oyuncu olduğumu düşünüyorum. Her geçen yıl tecrübe kazanıyorum. Ancak ikisi pek de karşılaştırılabilir değil. Dijon, Ligue 1'in küçük bir takımıydı. Türkiye'de ise ligin en iyi takımındayım. Geçmişte olup bitenler bugün burada olmamı sağladı. Benim için kariyerimde değişen bir şey yok. Sakatlığımdan sonra sıçrama yapmayı başardım. Ancak bu noktadan itibaren farklı bir kariyere sahip olduğumu söyleyemem. 

Dijon'da sakatlandıktan sonra ameliyat olmaktan başka şansım yoktu. Tıpkı profesyonel olmadan önceki gibi. O zamanlar da kimse bana inanmıyordu ama başka bir seçeneğe sahip değildim. Sonunda pişman olmamayı arzuluyordum. Mental açıdan kendimi geliştirdim. Sakatlık her zaman zordur, özellikle de kötü tedavi edilirse. Dolayısıyla zihinsel açıdan güçlendiğimi, yeni şeyler öğrendiğimi ve bir karakter geliştirdiğimi söylemek isterim. Daha kötüsü de vardı ve bu yüzden şikayet etmeyeceğim. 

En zor anımı ameliyat olacağımı ve Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Şampiyonası'na gidemeyeceğimi öğrendiğimde yaşadım. Bir defa sakatlanmıştım ve yeniden oynatıldığımda hiçbir doğrulama olmaksızın vücudumda hâlâ çatlak vardı. Tadım kaçmıştı. Turnuvayı kaçırmak itiraf ediyorum ki her şeyi berbat etti. Avrupa 21 Yaş Altı Şampiyonası, herhangi bir organizasyon değil. Aksine çok izleniyor. Elemelerde oynamıştım ve sakat olduğum dönemde hocam beni takıma çağırmıştı. Kafamda o şampiyonada oynamak vardı. Başından itibaren iyi tedavi edilseydim turnuvaya katılabilirdim. Fakat süreç çok uzadığı için bu mümkün olmadı.

Pek çok kişi Sporting Lizbon'a gittiğimde şaşkınlık geçirdiğini söylemişti. Şahsen en iyi teklifi onlardan aldığımı düşünüyorum ve bundan ötürü memnunum. Kulüp, Avrupa kupalarında oynuyordu ve beni sakat olmama rağmen aldılar. Dolayısıyla benim için iyi bir seçimdi. Ancak dört kez hoca değiştirdik. İlk ikisini memnun etsem de son ikisi için aynı şeyi söyleyemem. Dürüst olmak gerekirse gerçekten çok çok zorlu bir süreçti. Ruben Amorim'den önce beni önce oynatan, ertesi gün de hiçbir açıklama yapmadan kadrodan çıkaran Jorge Silas vardı. Karantinadan döndüğümüzde hiç oynamamıştım. Başarılı olabilmek için mutlu olmaya ihtiyacım vardı. Sporting'de ise durum böyle değildi. Dolayısıyla hem onlar hem de benim için takımda kalmam imkansızdı. Bu, hiçbir şekilde olmayacaktı. Herkesin iyiliği için kiralanmayı tercih ettim. 

Fransa Milli Takımı'nı düşünmediğimi belirtseydim yalan söylemiş olurdum. Her Fransız bir gün milli takımda oynamayı hayal eder. Tabii ki bunu düşünüyorum. Ancak hâlâ kanıtlamam gereken bazı şeyler var. 24 yaşındayım ve önümde bunun için zaman var. Her ne kadar bugünlerde 16 yaşında olup da sıradan işler yapan insanlar olsa da... Bunu zaten belli bir seviyede olanlar için söylüyorum. Yaşlı sayılmam ama artık çok genç de değilim. Kendimi iyi ve güvende hissedeceğim bir yere gitmek istiyorum. Şu anda sezonu Beşiktaş'ta tamamlamayı ve şampiyon olmayı düşünüyorum. Daha sonrasında neler olacağını göreceğiz."

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya