Sarı-lacivertlilerin Kosovalı golcüsü Vedat Muriqi kendisi hakkında merak edilen konulara açıklık getirdi. Yıldız golcü, savaş yılları, Türkiye'ye gelişi, Fenerbahçe'ye transferi, hedefleri ve 'Çubuklu'ya olan aşkı başta olmak üzere bir birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu:
'TRANSFERDE BELİRSİZLİK BANA SIKINTI YAŞATTI'
“Rize yönetimi ile konuşmamızın ardından aramızda sezon sonu transfer olacağıma dair istişare geçiyordu. Zaman çok ilerleyip belirsizlik kapladığında açıkçası biraz sıkıntı yaşadım. Yeni bir takıma katılacaksam da en azından sezon öncesi kampına katılayım biraz adapte olayım diye düşünüyordum. Kamp geçirmeden, hazırlanmadan gitmek hem kulüp açısından hem oraya giden oyuncu açısından büyük sıkıntı.
'ÇUBUKLU ÇOCUKLUK HAYALİMDİ, SONUNDA KAVUŞTUM'
Sonuçta artık Samandıra Tesisleri'ndeyim. Çocukluğumdan beri hayalini kurduğum 'Çubuklu'ya kavuştum. Kendime hayatta da sürekli olarak hedef koyarım ancak buraya geldiğim andan bu yana hedefe ara verdim. Gerçekten kendimi burada evimde gibi hissediyorum. İnşallah şampiyonluklar yaşayarak adımı Fenerbahçe tarihine altın harflerle yazdırmak istiyorum.
'TOULOUSE 3 KEZ TEKLİF ATTIRDI, KABUL ETMEDİM'
Yurt dışından ise sezon başında Toulouse benimle çok ilgilenmişti. O konuya çok hakim değilim, 3 kez teklif yükselttiler. Fransa’nın köklü kulüplerinden biri Toulouse. Amacım onları kötülemek değil fakat Toulouse’un teklifini benim için uygun adım olacağını düşünmediğim için kabul etmedim.
'FENERBAHÇE'DE ŞAMPİYONLUKLAR İSTİYORUM'
Sonra ise Fenerbahçe'den teklif gelince düşünmeden kabul ettim. Burada hedef koymuyorum demeyim de hedef koymaya bir süre ara verdim diyeyim. Çünkü kendim burada çok mutlu hissediyorum, buraya ait hissediyorum kendimi. Uzun seneler burada görev yapmak ve şampiyonluk kupaları kaldırmak istiyorum.
'KENDİMİ UYGUN GÖRDÜĞÜM LİG, PREMIER LİG'
İnşallah şampiyonlukları yaşadıktan sonra da öncelikle kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda Avrupa’nın önde kulüplerinden birinde, mesela hayallerimden biri İngiltere, Premier Lig...
Bana kendimi hangi lige uygun gördüğüm sorulsa olaya hiç öyle bakmadım ama TV'den izlerken bile kaliteli gözüktüğü ve fiziksel anlamda çok mücadele olması nedeniyle Premier Lig ilk hedeflerimden. İlerleyen dönemlerde olabilir.
'BANA FENERBAHÇE AŞKINI AŞILAYAN DEDEMDİ'
Benim Fenerbahçeli olmamdaki birinci unsur dedemdi. Dedemin Fenerbahçeli olmasının sebebi efsane başkanlarımızdan Ali Şen’in Kosovalı olması. ‘Fenerbahçe hangi takım?’ diye merak ederdim. Dedem de bunun üzerine ‘Seni maça götüreceğim’ dedi ve Fenerbahçe maçlarını beraber izlemeye başladık. Sonra dedeme her gün sorardım 'maç izleyelim mi?' diye. Maçların hafta hafta oynandığını bilmiyorduk.
Dedemin Fenerbahçeli olmasının nedenlerinden biri de eski Yugoslavya döneminden oyuncuların kadroda olmasıydı. Lazetich, Rapaic, Andersson'lu kadronun maçlarını izlediğimi hatırlıyorum.
'PROFESYONEL OLUNCA FANATİKLİKTEN UZAKLAŞTIM'
Dedemden sonra arkadaş çevresiyle birlikte çok fazla fanatiklik aşılandı fakat 16-17 yaşımdan sonra profesyonel olarak işin içine girdiğimde 'Bu fanatiklikten uzaklaşmam gerek' diye düşündüm. Arnavutluk’ta da çok sık takip edemiyordum fakat elimden geldiği kadar takip etmeye gayret ediyorum, Sonuçta çocukluk aşkımız.
'İYİ BİR SIRP ASKERİNE DENK GELMESEYDİK...'
Savaş süreci sadece bana veya aileme değil ülkeye çok zarar verdi. Kosova’nın eski Yugoslavya’dan bağımsız ülke kurmak istemesi sonrası savaş açıldı. O günlerde soru sormuyorlardı kimseye direkt infaz ediyorlardı veya erkekleri köle gibi toplayıp işçi olarak çalıştırıyorlardı. Biz şanslıydık, iyi bir Sırp askere denk geldik. 'Çıkın, bombalayacağız’ diyerek bizi tahliye etmek istedi.
'HAZIRLIKSIZ YAKALANDIK, BÜYÜK SIKINTI ÇEKTİK'
Annem bene ve ablamı alelacele giydirdi. Kadının savaşı anlatacak hali yok tabii bize ‘tatile gidiyoruz’ dedi. Sevindik biz de tabii. Arnavutluk’tan 2 ay uzak kalınca her şeyin farkına vardık. O dönemde Muriqi ailesi mahallemizde 7-8 evden oluşurdu, 45-50 kişi kadar vardık. Hepimiz aynı evde kaldık o dönemlerde. Herkes hazırlıksız yakalandı savaşa. Sıkıntılı süreçler yaşadık. Paranın olmasının da bir anlamı yoktu.
'FENERBAHÇE'DEN TEKLİF ALACAKSIN DESELER KAVGA EDERDİM'
Normalde hayalperest biriyim, hayal kurmayı severim. Fakat bir gün bana Türkiye’ye geleceğimi, futbolcu olup goller atacağımı, Fenerbahçe’den de teklif alacağımı söylemiş olsanız gülerdim demiyorum, kavga ederdim. Onun hayalini kurmuyordum.
Ben tamamen kadere bağlıyorum olayı. O dönemlerdeki Kosova’dan çıkarak futbolcu olmak tamamen şans eseri, kader. Her gün Allah’a her gün şükrediyorum bunun için.
'ÇOK POZİSYONA GİRİYORUZ, ÇOK KAÇIRIYORUZ'
Çok fazla pozisyon yakalıyoruz, Lig istatistiklerine bakıldığında en çok net gol pozisyonu kaçıran takım Fenerbahçe. Gol atmayı benden çok kimse isteyemez.
Rakip takıma hükmetmede, ceza sahasında topla buluşmada, topa sahip olmada ligin çok üstündeyiz. Bazen şanssızlıktan bazen iyi koordine olamamaktan kaçırdıklarımız maalesef puanlara mal oluyor.
'ÖNEMLİ OLAN MAĞLUBİYET SONRASI TOPARLAMAK'
Her kulüp mağlubiyeti alıyor ama önemli olan toparlamak. Yenilgilerden sonrası önemli olan. Çok tecrübeli ağabeylerimiz, hocalarımız var. Volkan hoca, Emre ağabey... Onlar bunları yıllarca yaşadı ve bize tecrübelerini aktarıyorlar. Yenilgilerden sonra dahi kendimizi gelecek maça iyi odaklıyoruz..
'KAFA GOLÜ KONUSUNDA KENDİMİ GELİŞTİRMELİYİM'
Kulübün içinde yardım alabileceğimiz çok fazla insan var. Beslenme, fitness, saha içi... Hocalar çok tecrübeli ve profesyonel. Burada kendini geliştirememek gibi bir durum söz konusu değil. O nedenle kendimi eksik gördüğüm çok yönüm var. Az kafa golüm var. Tipik bir pivot santrfor değilim ancak hava topunu geliştirmeliyim.
'UZUN OYUNCULAR OLARAK SIKINTIMIZ KOORDİNE OLMAK'
Uzun boylu futbolcular olarak bizlerin en büyük sıkıntısı koordine olmak. Ceza sahasında adımı ayarlayarak karşı karşıya pozisyonu golle sonuçlandırmak sadece benim değil her uzun boylu futbolcunun sıkıntısı. Bu konularda kendimi geliştirmeliyim.
İDOLLERİM: IBRA, LEWA VE CAVANI
Kendime Ibrahimovic’in sakinliğini, Lewandowski’nin bitiriciliğini örnek alıyorum. Edison Cavani’nin kale önündeki hırsı da beni çok etkiliyor. Bu futbolcuların bu yönlerini kendime enjekte edebilirsem çok daha iyi olurum.
'TERCİHİM KISA, ÇABUK YERİNE KALIBIMDA STOPER'
Serdar Aziz ile şu an aynı takımda olmaktan mutluyum. Beni en çok o zorluyordu. Onun dışındaki kısa boylu, çabuk stoperleri pek tercih etmiyorum. Kısa stoperler senden bir adım önde oluyorlar. Benim kalıbımda, güçlü, uzun boylu olunca hem ben keyif alıyorum hem de rakibin keyif aldığını düşünüyorum.
'ŞAMPİYONLUKTAN BAŞKA BİR HEDEFİMİZ YOK'
2019-20 sezonuna tek bir hedefle çıktık. Geçen yıl kulüp olarak yaşadığımız travmayı bir daha kimse yaşamayacak. Bunun bilincinde herkes. Her toplantıda hocalar dile getiriyor. Başka bir hedefi yok. Tek hedefimiz şampiyonluk.
Her rakip bize karşı ekstra motive oluyor ama ligde bence Beşiktaş’ta, Trabzon’da, Galatasaray’da, Anadolu kulüpleri de şampiyonluk yarışını sonuna kadar taşıyacaklar. Meyir anlamında zevkli bir lig geçeceğini düşünüyorum.
'BAŞKANIMIZ ALİ KOÇ İLE ARAMIZ İYİ'
Başkanımız Ali Koç ile aramız iyi. Transfer döneminde birkaç kez telefonla konuştuk. Başkanın beni sevdiğini biliyorum, ben de onu seviyorum.
Ali Bey, çoğu başkanın yapmadığını yapıyor, milli maçların ardından beni telefonla arıyor. Eğer maçı izlediyse pozisyonları değerlendiriyoruz. Tebrik ediyor.
Herkesin isteği, arzusu hedefi tek olduğunda, gönlünün hoş olduğu zaman her şey rayına oturuyor. Fenerbahçe’de olduğum için çok mutluyum.”
Muriqi: Fenerbahçe'ye gideceksin deseler kavga ederdim
Okuyucu Yorumları
0 Yorum