Bu belki de Galatasaray için sezonun en önemli maçıydı. Art arda iki maçta puan kaybedilmiş, set oyununa en yatkın orta sahalardan biri olan Belhanda gönderilmiş ve Galatasaray hem kazanmak, hem de Belhanda’sız yeni bir düzen bulmak için bu maça çıkıyordu. Bir yandan sistemi denemek için bir hazırlık maçı gibiydi ama öbür yandan da tek bir beraberliğin bile kaldırılabilecek yanı yoktu. Üstelik Kayserispor, devre arası yaptığı transferlerin ardından çok daha iyi bir takım olmuş ve son hafta Hatayspor’u bile deplasmanda yenmişti.
Terim’in 2 gol atmış bir Falcao’yu veya Muhammet’i kesmeyeceğini neredeyse adım gibi biliyordum ve bunu twittera da yazmıştım. https://twitter.com/sinan_yilmazz/status/1369960427195670530
4-4-2’ye dönülecektir ama bu 4-4-2’nin kanatlarında Onyekuru veya Babel de olmaz diyordum. Daha orta saha karakterli oyuncularla dar bir 4-4-2 olacaktı. Bu diziliş 2011-2012 sezonundan geliyor. Belki de Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı aldığı takımdan beri, son 20 yılın en dominant futbolunu oynadığı 4-4-2’ydi o. Elmander’e benzer bir Muhammet ve Necati’ye benzer bir Falcao vardı elinde hocanın. Eksik olan bir Melo ve Selçuk tabi. O bölümü de Taylan’ı biraz daha geride 6 numara olarak değerlendirip kotarmaya çalıştı ve onun önünde de 3 serbest 8’in oynadığı Akbaba – Emre Kılınç ve Gedson ile 4-1-3-2 olarak da okuyabiliriz bu durumu. Net bir 10 numaranın olmaması, Muhammed ve Falcao’nun geri gelip oyuna katılmaları o 2011-12 sezonundan çekilen bir kopya.
O takımda Elmander oyun kurulumunda yeterli tekniğe sahip değildi ama çok iyi basan bir oyuncuydu ve top rakipteyken geri gelip orta sahaya destek oluyordu, bu rol Muhammet’in olacaktı. Top Galatasaray’a geçtiğinde ise tekniği ve deneyimi iyi olan Necati geri gelip 10 numara gibi oluyor ve Elmander ileri geçiyordu, o rolü de şimdi Falcao yapacaktı.
Galatasaray’a bu diziliş, en başta rakip ceza sahasında kalabalık olma avantajını getirdi ama bu kalabalığı kullanmak için daha çok sıfıra inilmeli, iç ve bek oyuncuları ile oyunu genişletmek gerekliydi. Bek oyuncuları bu açıdan bazı pozisyonlarda etkili olsa da özellikle iç oyuncuları, bekleri kullanıp hücuma çıkarmada ve oyun kurulumunda noksan kaldılar. Yine de bir bekin ortasında aylar sonra daha diri bir görünümde olan Falcao ayağını soktu ve Galatasaray’ın devreye 0-1 önde girmesini sağladı.
Bu sezonun tamamında olduğu gibi ilk golü atmak Galatasaray adına çok önemliydi. Skoru aldıktan sonra gelen Kerem ve Onyekuru hamleleri çoğu zaman olduğu gibi yine sonuç verdi ve Galatasaray sezonun en kritik maçından galibiyetle döndü.
Bu aslında son şanstı, yeni bir umut bulmak için son şanstı ve Galatasaray o şansı fena kullanmadı. Şimdi bunu geliştirmek, oyun kurarken yaşanan hatalardan doğan net gol pozisyonlarını vermemenin yollarını aramak durumunda.
Sinan Yılmaz / http://www.twitter.com/sinan_yilmazz
Okuyucu Yorumları
0 Yorum