Alt Köşe: Kim Gitsin, Kim Gelsin?

Alt liglerde gün geçmiyor ki ilginçlikler yaşanmasın. Ligde alınan başarısız sonuçların günahı teknik direktörlere kesilmeye devam ediyor. Bir bakıma birçok teknik adam başarısızlığı transferlerde yaptığı yanlışlar ile hak ediyor. Günümüzde transfer olayı “bildiğim oyuncuyu, tanıdığım oyuncuyu alırım veya düşüş yaşayan oyuncu için onu ben oynatırım”, “o benim yanımda kendine gelir gibi” cümleler başarısızlığı getiriyor. Bir diğer başarısızlık yönetimlerin plan program yapılmadan anlık günü kurmak adına yapılan transferler veya teknik adam tercihleri her sezon milyonlarca liranın boşa gitmesine sebep oluyor.

Şimdi geçtiğimiz hafta yaşanan teknik adam değişikliklerine bakalım.

Serik Belediyespor’da Engin Korukır’dan boşalan teknik adamlık görevine gövde gösterisi yaparcasına Suat Kaya’yı getirilmişti. Fakat bu aşk çok fazla sürmedi, kulüp içerisinde yaşanan kaos Suat kaya ile yol ayrımına kadar gitti. Yapılan açıklamada sponsor firmanın çekilmesinden dolayı Suat Kaya ile çalışamayacak olunması Suat Kaya cephesinden yapılan açıklama ise daha başka bir boyutta.

Peki, göreve gelen yeni teknik adam kim diye bakıyoruz; Engin Korukır. Başarısız diye yolların ayrıldığı teknik adam ile bu kez başarı yakalanmak için anlaşma yapıldı.

Elazığ Karakoçan FK teknik direktör Önder Çınar ile yollarını ayırdı. Elazığ ekibi yeni teknik adam konusunu ilginç bir yöntem ile çözdü yeni teknik adam Ender Çınar’ın yardımcılığını yapan kardeşi Ender Çınar oldu.

Ligin bütçe olarak güçlü ekiplerinden Hekimoğlu’nda hafta içi teknik direktör krizi yaşandı. Maçtan bir gün önce teknik direktör Osman Özköylü, Altay ile anlaştığı için takım ayrılmak istediğini yönetime bildirdi. Yönetim görevde olan teknik adamın başka bir kulüp ile görüşmesi anlaşmasını etik bulmadığı için Osman Özköylü ile anında yollarını ayırdı.
Trabzon ekibinde yeni teknik adam Bayram Toysal oldu.

Alt liglerde iyi şeyler de olmuyor değil, Darıca Gençlerbirliği ile sürpriz sonuçlara imza atan teknik direktör Ender Alkan başarısının meyvesini Ümit Milli Takım’a yardımcı hoca olarak almış oldu. Darıca Gençlerbirliği yoluna yardımcı hoca Özcan Sert ile devam kararı aldı.

Yalovaspor’da yine bir kan değişimi adı altında teknik adam değişikliğine gidildi. Tecrübeli teknik adam Murat Akan görevinden istifa etti yerine Hakan Macit getirildi.

İstanbul ekibi Çengelköy FK, Özgür Ataçocuğu’ndan boşalan teknik adamlık görevine Algun Erdem getirildi. 2017-2018 sezonunda Çengelköy FK ile Bölgesel Amatör Ligi’nde mücadele ettiği dönem takımın başında Algun Erdem vardı.

İçel İdman Yurdu ile şampiyonluk yaşayarak 3. Lig’e çıkma başarısı gösteren teknik direktör İbrahim Baş görevinden istifa etti. Akdeniz ekibinde yeni teknik adam Cüneyt Tiryaki oldu.

Efsane Karşıyaka ile aldığı başarılı sonuçların meyvesini bir türlü alamayan Soner Tolungüç son haftalarda yaşanan düşüşün sorumlusu olarak kendini gördü ve görevinden istifa etti. Karşıyaka’da yeni teknik adam İbrahim Cezayir oldu.

Ofspor Başkanı Olcay Saral’ın Lig Hakkındaki Düşünceleri;
Lig, tabii değişik hafta içi maçları biz yöneticileri dahi etkiliyor. Takım ile deplasmana gidip gelmek 3 mesai günümüzü alıyor. Bu sezon gelirler zamlanmadı, üstüne her maç öncesi test 300 bin TL civarı yük getirdi. Kulüpler zor durumda biz bu zorluklara rağmen yarışabilen bir ekip olduk. Hedefimiz Play-off ve şampiyonluk.
 

Pro Lisans sahibi Alaattin Çiçek ile Türkiye’de Futbol;
Salgın sürecinin tüm dünyada yaşamı olumsuz etkilediği gerçeği gün gibi ortada dururken Türkiye'de yaşam her konuda olduğu gibi "saldım çayıra mevlam kayıra" özdeyişi gibi.
Bir yandan ekonomik sorunlar toplumun boğazını bir mengene gibi sıkarken bir yandan da tüketim-israf ekonomisi de hız kesmiyor.

Konumuz futbol olduğu için ekonomik önlemleri alma çabası içine girmiş(!) olan kulüplerimiz, eldeki oyuncuların sözleşme bedellerini aşağı çekme çabası içinde gibi görünürken, diğer yanda TFF'nin belirlediği harcama limitlerini bir yolunu bularak(!) aşıp, çokça transfer yapma yarışında şampiyon olma çabasını da pas geçmedi. Özellikle bu konuda öz kaynak düzenlerine en fazla(!) yatırım yapan kulüpler öz kaynaklarına değil de komşunun bahçesindeki tavuğa göz diktiler. Henüz kısa bir süre geçmiş olmasına karşın yapılan onca transfer ile şampiyonluğu kaptırmayan bildik kulüplerimizde adından çokça söz ettiren, maçların adamı seçilen yine kalecileri oldu. Onca transfere karşın oynanan futbolu bir arpa boyu ileriye taşıyamayan takımlar maçlarını kalecilerinin çokça gollere engel olması sonucu sadece kazanma yetersizliğinde kaldılar.

Maç kazanamayan kulüpler çareyi teknik adam değişikliğine gitmekte buluyorlar. Bu konuda işin ilginç olan tarafı ise genellikle yeni gelen teknik adamlar da aynı sezon içinde bir başka takımda çalışıp, başarısız olduğu için yolları ayırmış olan teknik adamlar. Gerçi ne kadar "teknik adam" demek doğru bilemiyorum. Çünkü TFF'nin teknik adamlık yapabilmek için "kriter" koyduğu diplomaya sahip olmayan ehliyetsiz çokça sürücü de trafikte. İlginç olanı bu kaçak(!) sürücülere göz yuman da kuralların işleyişini denetleyecek olan kolluk güçleri.

Amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Kuralları koyan otorite göz göre göre kendi keyfine göre esnetirse o kurumun saygınlığı kalır mı? Hadi otorite yanlış yapıyor, kulüpler buna çanak tutmak zorunda mı? Yoksa o kulüpler de içi boşaltılan kurumlardan mı?

Ligden düşmenin kaldırıldığı pandemi günlerinde aşk hikayesi bakalım kimlerin başını yakacak. Sanırım 2020 - 2021 futbol sezonu alınan - alınmayan kararlarla çokça tartışılacak ve gelecekte çok da sağlıklı bir anı olarak anılmayacak gibi bir izlenim edinmekteyim. Tüm yanlışlarına karşın dileğim ülkem için hayırlı olması.

A Lisans Sahibi Teknik Direktör Birol Berkem’in Düşünceleri;

Pandemi dolayısıyla alt üst olan hayatımızın her alanında olduğu gibi futbolda işler iyi gitmiyor, bu kötü durumdan en çok etkilenen kesimde alt liglerde yer alan kulüpler, antrenörler ve futbolcular oldu. Futbol oynama isteği ve ekmeklerini kazanma amacı olan, amatör lig emekçilerini söylemeye bile gerek yok. BAL Ligi bir türlü başlatılmıyor, açıklanan nedenler bana göre dayanaksız, steril şartlar ve test ücretleri konuşuluyor fakat, TFF 2. Lig ve özellikle de TFF 3. Lig’in steril şartlarının BAL Ligi’nden daha iyi olmadığı aşikar kaldı ki birçok BAL Ligi kulübünün koyduğu bütçe 3. Lig’in üzerinde, bana göre çok büyük adaletsizlik var bu konuda, bir an önce özellikle BAL Ligi başlatılmalı, yoksa bir futbolcu neslini kaybetmek üzereyiz. Değinmek istediğim bir diğer konu, alt liglerde çok sık yaşanan antrenör kıyımı, bu konuda kulüplerimizin olduğu kadar, biz antrenörlerin de hatası olduğu kanısındayım, çünkü çoğu antrenör arkadaşımızın bir duruşu yok, yöneticilere şirin gözükmek için yapılan söylemler, kendisinin bile başarılı olamayacağına inandığı, çok kalitesiz transferlerle kurulmuş takıma sadece gündemde olabilmek ve üç kuruş maddi menfaat sağlamak adına (alt liglerde ödenen ücretler o da ödenirse?) gitmeyi kabul eden antrenörler, bu kıyımın oluşmasına zemin hazırlıyorlar. İnsanlar ne zaman bazı menfaatlerden (haksız) vazgeçmeyi, bazı yanlış ve onur kırıcı tekliflere hayır demeyi becerebilirse o zaman kimse antrenörlerin istedikleri zaman yollayıp, istedikleri zaman geri çağıracakları bir emir eri olmadıklarını anlarlar diye düşünüyorum, tabii bu benim fikrim, katılan olur, katılmayan olur ama gerçek maalesef budur, bütün futbol ailesine sağlıklı, huzurlu ve futbol dolu günler dilerim, kazanan her zaman futbol olsun.