SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

İTALYAN OYUNU: Nesil ve umut

İtalyan Oyunu | 04.02.2020 16:51

Ant Arın Şermet, İtalya Serie A’da 22. haftanın heyecanını kaleme aldı. De Zerbi’nin Sassuolo’su, Milan'ın Maldini'leri...

Ant Arın SERMET Ant Arın SERMET
İTALYAN OYUNU: Nesil ve umut

UEFA Avrupa Ligi’ne katılma hayalini gerçekleştirmeye çalışan Cagliari ile Parma’nın mücadelesini izledik.

Parma’da kalede Luigi Sepe’nin ve kanatta Gervinho’nun eksikliği fazlasıyla hissedilirken Cagliari, harika sezon başlangıcından sonra bir türlü istediği galibiyet serisini yakalayamadı.

Eksik rakibi karşısında yarım adımlık bir farkla dahi olsa daha üstün ekipti ve bu şekilde son dakikalara üstünlükle girdi. İtalya’nın yetiştirdiği en potansiyelli sol beklerden biri olan Luca Pellegrini’nin enfes performansı da bu üstünlüğü destekledi. Ama son dakikada soldan gelen nefis ortaya soğukkanlı bir kafa vuruşu yapan Cornelius, 2-2’lik skoru tayin etti.

Sassuolo’nun kendi sahasında ne kadar tehlikeli bir takım olduğundan ve teknik direktör Roberto de Zerbi’yle nasıl bir kimliğe büründüklerinden önceki yazılarda bahsetmiştim. Ama Roma karşısında oynadıkları ilk 30 dakikayı tahlil etmek çok güç.

Serie A forveti olmak için gerekli her şeye sahip olan Francesco Caputo’nun performansı da bu oyunu taçlandırdı. De Zerbi’nin Sassuolo’su puan tablosunda olduğu yerin çok daha fazlasını hak ediyor. Sezon ilerledikçe daha yükseklerde göreceğimize eminim. Roma için kaybedilen 3 puan çok daha dramatik bir durum oluşturabilirdi ama başlıca rakibi Atalanta’nın puan kaybıyla absorbe edilebilir bir durum oluştu. Sassuolo karşısında skoru 3-0’dan 3-2’ye getirmiş olsalar bile kendilerine güvenmiyorlardı. Bu da 4-2’lik skorun sebebi oldu.

Juventus’un ve Cristiano Ronaldo’nun zirve yürüyüşünü formdaki Fiorentina da durduramadı.

Oyunun mutlak hâkimi olan Torino ekibi, Rodrigo Bentancur’un enfes performansıyla Fiorentina’yı ekarte ederken, kazandığı 2 penaltı da tartışmaya yer bırakmadı.

Fiorentina için tabeladaki 3-0’lık skorun adil olmadığı söylenebilir ama Dragowski sayesinde fazlasını yaşamaktan da kurtuldukları bir gerçek.

Lazio için, Ciro Immobile için, Luis Alberto için, diğer oyuncular için ve en önemlisi teknik direktör Simone Inzaghi için her hafta düzenli olarak yeni iltifat arar olduk.

2 sezon önce ellerinden kayıp giden Şampiyonlar Ligi biletini bu sene daha sıkı tutuyor başkent temsilcisi. Kendi sahasında zor günler geçiren Spal’e nefes dahi aldırmadıktan sonra 5 golle sonuca gitti. Ciro Immobile kariyer sezonu oynuyor dersek hafif kalacaktır. Euro 2020 için gün saydırır oldu Ciro Immobile…

Milan’la Hellas Verona arasındaki karşılaşma haftanın hem temposu hem de seyir zevki en düşük mücadelelerinden biriydi. Ev sahibi Milan’ın etkili başladığı maç, Hellas Verona’nın golüyle başladı desek yanlış olmaz. 13. dakikada gelen golden sonra topu rakibine bırakan Verona temsilcisi bu noktada hata yaptı. Topla oyun becerisi kısıtlı Milan’ın Hakan Çalhanoğlu gibi üst düzey bir duran top kullanıcısına sahip olması, aradığı golün gelmesini sağladı. Hakan da bu golle beraber Milan’da oynayabilmesinin başlıca nedenini futbolseverlere gösterdi. Maç içinde maçtan çok daha önemli olan bir olay da yaşandı. Maldini soyadı, üçüncü nesle taşındı. Efsanevi Milan kaptanı Paolo Maldini’nin oğlu Daniel Maldini, 98 numaralı formasıyla oyunun son kısmında San Siro’ya adım attı. Bakalım, Maldini soyadı bir nesli daha etkileyecek mi…

Atalanta için kendi sahasında sinir bozucu bir puan kaybı daha yaşandı. 2 hafta önce küme hattında bulunan Spal’e 2-1 kaybedip Torino karşısında deplasmanda 7-0’ı bulunca, Spal maçı bir “kaza” olarak görünmüştü.

Ama asıl olan Atalanta’nın istediğini yapamıyor oluşu. Küme hattında bulunan bir diğer takım olan Genoa’ya karşı da kazanamayınca Şampiyonlar Ligi bilet için majör bir fırsatı değerlendiremedi. Genoa’nın önde baskısı ve alan paylaşımı, Atalanta’nın elini, kolunu bağladı. Golü bulamadıkça stresi artan Atalanta, basit hatalarla potansiyel şansları da yok etti ve 2-2’den gelen 1 puana talim etti.

Geçtiğimiz haftayı kolay kolay hafızalardan silinmeyecek bir mağlubiyetle tamamlayan Torino, Lecce karşısında yaralarını sarmak istemişti.

Ama olan, kabuk tutmayan yaraların tekrar kanamaya başlamasıydı. Lecce’nin baştan sona hâkim olduğu mücadele 4-0 gibi net bir skorla tamamlandı.

Lecce’nin küme hattından uzaklaşmaya çalıştığı bu günlerde Torino’nun kendisine nasıl bir yol çizeceği merak konusu…

Arka arkaya kaybedilen puanların neticesinde Juventus’un gerisine düşen Inter için Udinese karşısında yaşanacak olası bir puan kaybı sezonun mutlu sonla bitmeyeceği anlamını taşıyordu.

Bu bilinçle ve iştahla sahaya çıkan Inter, dalgalı bir sezon geçiren Udinese’ye karşı çok zorlanmadı. Belçikalı golcüsü Romelu Lukaku’nun da formunda olduğu gece net bir Inter galibiyeti gösterdi maçı takip eden futbolseverlere. Ayrıca kırmızı şeytanlardan devre arasında transfer edilen Ashley Young’ın takıma kısa sürede uyum sağlamış olması Antonio Conte’nin şansını arttıracaktır.

Pazartesi maçları hakkında sakin ve hareketsiz geçtiğine dair genel bir görüş vardır. Ben de çoğunlukla bu görüşü destekleyenlerden biriyim ama Sampdoria ile Napoli arasındaki mücadele, haftanın en keyifli maçıydı. 15 dakikada gelen 2 gol ve baskın oyunla Sampdoria’yı sürklase ederek oyuna başlayan Napoli, Sampdoria’nın kendilerini sürklase ederek oyunu dengelemesini beklemiyordu. Biri VAR sebebiyle iptal edilen 3 golle Napoli karşısında eşitliği yakalayan Cenova temsilcisi için de oyun bitmemişti. 2-2’den sonra vites arttırması gereken Sampdoria, skoru korumaya çalışan bir oyun planına döndü. En hafif tabirle bu plan için “intihar” demek mümkün. Dries Mertens’ten gelen 2 golle maçı kazanan Napoli için hala Avrupa umudu devam etmekte. Sezonun kalan kısmında, yakaladıkları formu koruyup koruyamayacakları umudun sonucunu gösterecek bizlere…

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya