İTALYAN OYUNU: Heyecan, sonu değiştiremedi

Juventus taraftarlarına sezon başında, zor bir sezon geçireceksiniz ama kendi sahanızda Torino’yu yendikten sonra şampiyonluk yolunda rahatlayacaksınız diye sorulsa büyük bir kısmı kabul ederdi bu öneriyi.

Nitekim gerçek de bu öneriyi karşılarına çıkardı. Gianluigi Buffon’un Serie A tarihinde en fazla maça çıkan oyuncu rekorunu Paolo Maldini’nin elinden aldığı maçta Juventus alıştığımız gibiydi.

Cristiano Ronaldo’nun bu sezon oynadığı en iyi Serie A maçına eşlik eden performansı ve attığı frikik golü de 4-1’lik sonuçta ön plandaydı.

Şampiyonluk yolundaki en büyük rakibi Lazio’nun, Milan’a 3-0 kaybetmesiyle beraber Serie A’da bu sezon heyecan, sonucu değiştirmedi.

Ayrıca Cristiano Ronaldo 3 büyük ligde bir sezonda 25 gol ve üstü gol atabilen tarihteki tek oyuncu olma başarısına ulaştı.

Pandemi sonrası Avrupa hedefine dört elle sarılan Milan, şampiyonluk yolunda geri adım atmamaya kararlı olan Lazio’ya misafir oldu.

Zlatan’ın yıldızlaştığı mücadelede Lazio’nun yer yer oyuna ağırlık koysa da genel toplamda yetersiz olduğunu görebiliriz. Bu noktada Pioli’nin Milan’ı, aceleci olacağını tahmin ettiği rakibi karşısında ilk yarı için çok iyi kurgulanmış bir oyuna sahipti. Topu rakibine bırakmak ve fiziksel temasla uğraşmaktansa daha az fizikli ama pas kabiliyeti yüksek oyuncular sahadaydı Milan’da.

Hakan Çalhanoğlu’nun ceza sahası dışından attığı jeneriklik golle oyun planı bozulan Lazio, ilk yarı bitmeden penaltıdan ikinci golü de yiyince oyun da çözüldü.

Stefano Pioli’yi ve Milan’ı, Lazio gibi bir takımı bu kadar aciz bıraktığı için takdir etmek lazım.

Inter… Bir hafta içinde kendi evinde iki maça çıkıp birini 6-0 kazanan bir takımın diğer maçı 1-0 öne geçmesine rağmen 2-1 kaybetmesi anlaşılır bir durum değil.

Haftalardır bu satırlarda değindiğim noktaları çözmeyen, çözmemekte ısrar eden Antonio Conte ve oyunculara ne denir, doğru kelimeleri seçmek çok güç. 1-0 öndeyken kaçan penaltı, rakibinin 10 kişi kalması…

Inter, bu verilere rağmen Bologna’ya, “buyurun oynayın” dedi ve Bologna da bu ikramı geri çevirmedi. Brescia karşısında aldıkları görkemli 6-0’ın ardından böylesine yetersiz bir görüntü sergilemeleri taraftarları için çok zor olsa gerek…

Bir diğer taraftar düşmanı ekip ise Roma… Pandemi sonrası çıktığı 4 maçta 1 galibiyet 3 mağlubiyet olan başkent temsilcisi hafta içinde Udinese’ye kaybederek büyük bir motivasyon kaybı yaşamıştı. Yine de önlerinde 6 puanlık bir Napoli maçı varken onlar bu maçın ciddiyetini sahaya yansıtmaktan fersah fersah uzak kaldılar. Nitekim Napoli, Roma’nın eksiklerini mental sorunlarını rahatlıkla sahaya yansıttı. An itibariyle Serie A’da beşinci sırada bulunan Roma, yedinci sıradaki Milan’dan sadece 2 puan önde. Fonseca’nın öğrencilerini çabuk bir şekilde kendilerine gelmekten başka şansları yok.

Gian Piero Gasperini, takımının bu hafta oynadığı iki maçta kıyasıya giden maçlardaki çözüm bulma maharetini göstererek sonuca ulaştı.

Napoli’ye karşı aldıkları çok kritik galibiyette, Napoli’yi kendi oyunuyla geçmekte zorlandığını fark edip rakibinin panzehrini üretti.

Bu üretim, Napoli savunmasının sürekli kademe hatası ve yerleşim sorunlarını ortaya çıkarınca Atalanta da sonuca gitmeyi bildi. Cagliari karşısındaysa Atalanta’da sık görmeye alışık olmadığımız uzun ve yüksek pasları tercih etti. Cagliari’nin enfes sezon başlangıcından sonra yaşadığı dramatik düşüşün başlıca sebeplerinden biri bu paslarda savunmanın karşılama konusundaki eksikleriydi. Nitekim bu paslardan birinde Atalanta penaltı kazandı.

Luis Muriel ise penaltıyı gole çevirerek sonucu tayin etti. Luis Muriel’i ilk 11 başlatmasının sebebi ise yıpranmış bir Cagliari’yi son yarım saatte Duvan Zapata’yla tamamen sahadan silmekti. Planı kağıt üstünde tutmuş olsa da Zapata pek gününde değildi.

Bir de her hafta hatırlattığım gibi Sassuolo maçlarına bakmadan geçmeyin.

Alt ve üst sıralarda dönen ince hesapların bir yansıması sahaya daha dengeli ve az heyecan vadeden oyunla yansırken Sassuolo, Serie A’da en heyecanlı maçları oynayan ve izleten takım olarak devam ediyor yoluna. Lecce ve Fiorentina maçlarında bunu tekrar ispatladılar.