İtalyan Oyunu: Sezon Finali

Tarihin en uzun süren Serie A sezonunu 11 ay 1 hafta sonunda tarih kitaplarına not düşmeyi başardık. Bu notta Juventus’un üst üste 9. Şampiyonluğunu Inter, Atalanta ve Lazio takibiyle kazandığı ise bir diğer dipnot oldu. Avrupa Ligi’ne Roma ve Napoli katılırken Milan, ön eleme oynama hakkı kazandı. Spal ve Brescia’yı çok önceden uğurladıktan sonra akılda kalıcı son maçların ardından Lecce’yi de Serie B yolcusu yaptık. Peki bu sezon kimler iyi kimler kötüydü? Aşağıda bu sezonu iyi ve kötü geçiren ikişer takım hakkında notlar göreceksiniz. İtalyan Oyunu’nda sezon finali başladı.

İYİLER

Atalanta

Gian Piero Gasperini’yle geçen başarılı sezonlar, 2018/19’da Şampiyonlar Ligi vizesi alınınca daha farklı bir noktaya taşınmıştı. Tarihindeki ilk Şampiyonlar Ligi sezonu hala devam etmekte olan Atalanta, Serie A gol rekorunu kırarak bu sezonu bitirmekle kalmadı geçtiğimiz sezon gösterdiği başarıyı yineledi. Bunları başarırken izledikleri yol ise paranın değil zihnin ve çalışmanın gücüydü. Josip Ilicic ve Papu Gomez’in istisnai oyuncular olduğunu anlamak artık kolaylaşmışken onların yanına Ruslan Malinovski ve Duvan Zapata eklendi. Bahsi geçen oyuncuların hiçbiri için 3 haneli bonservis bedelleri ya da dev kulüplerin birbirini alt etme mücadelesini göremeyiz ama iyi bir makinedeki dişliler birbirine uyum gösterirse Atalanta makinesi ortaya çıkar. Birkaç kere ritim dışına çıktıkları bu sezonda o noktaları da iyi geçebilmiş olsalardı çok daha farklı bir paragraf olabilirdi ama yine de Atalanta sezonun en iyi takımıydı.

Lazio

Futbolculuğundaki ilk sezonunda yaşadığı Scudetto zaferine çok yaklaşmasına rağmen son haftalarda tecrübe eksikliği sebebiyle kaybeden Simone Inzaghi ve Lazio, İtalya Serie A izleyenlerin izlerken en keyif aldığı takım olmayı başardılar. Ciro Immobile’nin 36 golle Gonzalo Higuain’in rekoruna ortak olduğu sezonu tarihe geçti. Bu başarısı ona Altın Ayakkabı ödülünü de getirmiş oldu. Immobile’nin bu kadar keskin bir golcüye dönüştüğü noktaya dönüp bakacak olursak karşımıza birkaç oyuncunun ismi çıksa da aralarından bir tanesi fersah fersah ayrılıyor; Luis Alberto. 2016/17 sezonunda Lazio’ya adım attığı günden beri takımın hücum setlerini toparlayan ve bir başka deyişle takımın saha içindeki beyni olan Alberto, Immobile’nin ekstrem performansına rağmen Lazio için sezonun en değerli oyuncusuydu. Hücuma çıkarken kaybedilen toplarda savunması çok aciz bir görüntü sunmasa ve biraz daha topa baskı oyununa hakim olsa Lazio, Juventus’la girdiği mücadelede yüksek bir şansa sahip olabilirdi.

KÖTÜLER

Napoli

Serie A’da sezon başlamadan önce istisnasız tüm gazeteciler ilk dört tahminlerinde Napoli’ye yer veriyordu. Koulibaly’i kadroda tutmayı başarıp yanına Manolas’ı eklemiş bir de yetinmemiş kale için Alex Meret’i yetiştirmiş. Ön tarafta zaten yıllardır aynı oyuncuların uyumu… Böyle düşününce Napoli için ilk dört kesin sayılırdı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı, Carlo Ancelotti’nin takımdan kovulmasına kadar giden yol Napoli’nin ligi ilk 6 dışında bitirmesiyle sonlandı. Evet, Gattuso pandemi sonrasında takımı toparlamış gibi görünüyordu ama beklentileri düşündüğümüzde bu sonuç kabul edilmekten çok uzak. Mertens, Insigne, Callejon üçlüsü ise iyi olmaktan uzak bir sezon tamamladı. İtalya Kupası’nı kazanmaları sayesinde seneye Avrupa’da mücadele edecekler; Victor Osmihen’le beraber kaybettikleri hırslı ve aç oyun eksiğine ulaşabilecekler mi önümüzdeki sezon göreceğiz.

Torino

Torino ile ilgili sezon başı haberleri ve değerlendirmeleri okursanız hemen herkesin tahmini bu sezonu da Avrupa’ya katılım hakkıyla bitireceği yönündeydi. Aslında sezonun ilk yarısı için bu tahmin çok da yanlış sayılmazdı ama ikinci yarı Torino gitti Torino B takımı geldi sanki. Pandemiye kadar olan dönemde uzak ara en kötü savunma takımı olan Torino, Avrupa’ya gider mi derken “ligde kalabilecek mi acaba?” noktasına evrildi. Walter Mazzari’yle yollar ayrıldı, pandemi arası geldi; pandemi arasına gidilmesiydi Torino, bu form grafiğiyle sezonun en büyük şokunu, küme düşmeyi yaşabilirdi. Ucuz atlatılmış ve kötü bir sezon olarak 2019/20’yi bitirdiler.

Paolo Dybala’yı sezonun en değerli oyuncusu olduğu için tebrik etmeden geçmek yanlış olur. Bu takımlar haricinde ise Sassuolo ve Hellas Verona da sezonun başarılı, dikkat çeken takımlarına örnek gösterilebilirdi. Cagliari sezon başındaki grafiğini sürdürebilse onlar için ayrı bir yazı yazmak işten bile sayılmazdı. Yeni sezonda sağlıkla ve tribünlerde görüşmek üzere, hoşça kalın.