Yepyeni bir Fenerbahçe

Transferler ve teknik adam değişikliği Fenerbahçe’de pek çok değişimi başlatmış, çok koşan ve hem topu hem rakibi kovalayan bir takım yaratmış. 

Oyunu rakip ceza sahasına olabildiğince yakın tutarak ve mümkün olduğunca alanı daraltarak savunmayı kurgulayan Fenerbahçe, topla çıkmaya çalışan rakibe basmaya ve rakibi kenar çizgilerini kullanmaya mecbur bırakmaya çalıştı. Caner ve Gökhan’ın olduğu kadroda mantıklı hamleydi. İkinci yarıda golün Meljnak’ın kanat atağından gelmesi, merkezde Skoda’nın boş kalması ise hocanın kafasındaki oyunun henüz sahaya tam olarak yansımadığını gösterdi.

En büyük eksiklik yaratıcı bir oyuncuydu. Var olan kadronun merkezindeki Deniz Türüç ve Ferdi ikilisi, teknik olarak çok yetenekli bir oyuncular olsalar da etraflarındaki oyunu kurmak için yeterli olmadılar. Merkezde Luis Gustavo geriden, Tolga Ciğerci ise merkezden oyun kurmaya çalışmayınca pas bağlantıları eksik kaldı.

Yaratıcı oyuncu eksikliğinin bir diğer sorunu ise duran toplar dışında, akan oyunda Fenerbahçe’nin 4 ileri oyuncusuyla ceza sahasına girmesiydi ki Rizespor için kontrol etmek genelde kolay oldu.

Erol Bulut’un hamlesi, hücum orta saha oyuncularının 3’ünü de değiştirmek oldu; Ferdi, Deniz ve Mame Thiam çıktı, Enner Valencia, Sinan Gümüş ve Ozan Tufan oyuna dahil oldu.

Değişiklikler topu Fenerbahçe’ye getirdi, beraberlik golü de Gökhan Gönül’ün ön direkteki vuruşundan geldi.

Enner Valencia, yeni takımıyla çıktığı ilk maçta aldığı kısa sürede ne denli etkili olacağının sinyallerini verdi. Fenerbahçe'nin rakip ceza sahasına daha etkili girmesinde rol oynadı. Valencia'nın 85'te yaptırdığı penaltıyı, son 10 dakikada oyuna giren Sosa gole çevirdi.  

Fenerbahçe adına maçın galibiyetle tamamlanmasından daha önemlisi vardı: Erol Bulut'un kenardan müdahalesi, oyunu değiştirmesi ve yeni transferlerin daha ilk maçta katkı yapmalarıydı. Yepyeni bir Fenerbahçe, üzerindeki bulutları dağıttığını gösterdi.