SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

NOT DEFTERİ: Sarı Duvar

Not Defteri | 21.08.2020 10:31

Taraftarın taraftarı olmak, Borussia Dortmund'un Sarı Duvar'ını tanımlar. Dünya futbolunun bu artık benzeri çok az kalmış kültürü, sadece bir tribün değil, bir marka...

Didem DİLMEN Didem DİLMEN
NOT DEFTERİ: Sarı Duvar

Borussia Dortmund genel müdürü Hans-Joachim Watze, verdiği bir röportajda şu kelimeleri kullanmıştı: 

"Kısa bir süre önce İngiltere'de BVB taraftarlarının taraftarları olduğunu okumuştum. Daha büyük bir övgü olamaz…"

Dünyanın dört bir yanından futbol tutkunları, bir gün Almanya'ya gidip Dortmund'un ünlü Süd Tribünü'nde bir maç izlemeyi hayal ediyorlar.

En başta söyleyelim; Süd Tribünü’nden bilet almak, Mars’a gitmekle eşdeğer! Abartmıyoruz…

Süd Tribünü’nün tamamına yakını kombine biletlerden oluşur, piyasaya çıkan çok az sayıda bilet vardır ki bu biletler için uzun bir kuyruk söz konusu.

Ayrıca kombine almanın, Mars’a gidecek ilk uzay gemisinden bilet beklemekten farkı yok çünkü kombine sahiplerinin %90’a yakını her sezon biletlerini yeniliyorlar. Ancak bir taraftarın vefat ya da ülke dışına taşınma gibi nedenlerle kombinesini yenilememesi söz konusu ki bu biletler için de on yıla varan bekleme listesi bulunuyor.

Mars benzetmesi kesinlikle bir espri değil.

Dünya futbolunun en ünlü tribünü olan Süd Tribün yani Sarı Duvar’ın, çok özel bir hikayesi var.

Westfallen Stadı’nın güney kale arkası tribünü, 1970’lerde ilk inşa edildiğinde 12 bin kişi kapasiteliydi ve aslında çok ayrıcalıklı bir özelliği de yoktu.

Ancak 90’larda UEFA’nın kararıyla Avrupa’daki tüm statlar koltuk kapasitesine çekildi ve pek çok ülkede ayakta maç seyretmek bile yasaklandı.

Maç seyrederken oturmanın, duyulan heyecanın doğasına aykırı olduğunu söyleyerek ayakta durmayı tribün kültürü olarak kabul ettiren nadir takımlardan biri Borussia Dortmund oldu ve kale arkasında ayakta tribün kültürünü sürdürdüler.

Ancak onlara şöhreti getiren ne ayakta maç izleme özgürlükleri ne de popüler kültürün dikkatini çekmeleri… Çünkü aslında onlar kendi özgürlüklerini kulüpleri için mücadele ederek kazandılar.

2000’lerin başında Borussia Dortmund çok büyük bir ekonomik krizin içine düştüğünde stat tribünlerinin tamamı doluydu, koca bir sezon boyunca tek bir boş koltuk olmadığı gibi kulüp yönetimi ile birlikte kulübü kurtarmaya giriştiler.

Yardım kampanyaları düzenlendi, bağışlar toplandı ve yüz bine yakın Borussia Dortmund taraftarı sokaklarda gösteriler yaparak tek bir mesajı tüm dünyaya duyurdular: “Bu takım satılık değil!”

Bu ekonomik kriz, Dortmund’un satılmasına kadar varabilecekken, taraftarının desteği sayesinde sürdürülebilir bir yönetim kuruldu, bugün Dortmund Almanya’nın en güçlü takımlarından birine dönüştü.

Taraftarla yönetim arasındaki inanılmaz bağın en özel örneği Süd Tribünü oldu.

Süd Tribünü’nü, 25.000 kişilik ayakta seyirci kapasitesine sahip olsa da UEFA kuralları nedeniyle Avrupa Kupası maçlarında koltukları yerleştiriliyor. Bu da stat kapasitesini 66.000’e düşürüyor. Hiç susmadan tezahürat eden, bayrakları ve neredeyse tamamı sarı formalarıyla stada gelen Süd Tribünü, bir taraftar topluluğu olmanın çok ötesinde.

Borussia Dortmund’un içerdeki her maçının sonunda futbolcular, takım kazansa da kaybetse de Sarı Duvar’ın önüne gelir ve taraftarı selamlarlar.

İşte bu kültür, futbolun globalleştiği ve televizyon kadar sosyal medyanın da hayatımıza girdiği 2000'lerin ortasında dünyaya yayıldı.

Dortmund'da Signal Iduna Park Stadı'na deplasmana giden rakip Avrupa takımları, Süd Tribünü’nden yayılan enerjinin etkisi altına girdiler. Borussia Dortmund'un Avrupa kupalarında oynadıkları maçlar, belki takıma şampiyonluklar getirmedi ama dünya futbolu yepyeni bir tanım ile tanıştı; taraftarın taraftarı olmak!

Sarı Duvar olarak nam salan Borussia Dortmund'un Signal Iduna Park Stadı'nın Süd Tribünü’ne yönelik ve giderek büyüyen bu ilgi, futbol literatüründe kendine ayrı bir parantez açtırdı.

Bugün, Borussia Dortmund takımının marka değeri ile ilgili dünyaca kabul görmüş araştırma şirketleri tarafından hazırlanan raporlar hep aynı cümle ile başlıyor; "Dortmund'un en büyük gücü, Sarı Duvar".

Sarı Duvar'ın mensuplarının tek yaptığı, futbolu ve takımlarını tutkuyla sevmekti... Onların tutkulu coşkusu, bir başka sevginin de mümkün olduğunu gösterdi. 

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya