9 DETAY: Süper Lig'de 12. haftaya doğru

9 DETAY: Süper Lig’de 12. haftaya doğru

Süper Lig’de 12. haftaya doğru geri saymaya başladık. Galatasaray’ın bay geçeceği haftanın en önemli maçı elbette Alanyaspor ile Beşiktaş’ın karşılaşması olacak.

Kısıtlamaların gölgesinde, an itibariyle tek canlı etkinlik olan sporla ilişkimiz daha da kuvvetleniyor. Bu noktada her spor dalının oyuncularından ve hocalarından bizlere daha yüksek kalite seyirlikler sunmalarını bekliyoruz.

Bakalım 12. hafta futbolseverlere ve özelikle de taraftarlara ne vadediyor…

1- KASIMPAŞA – DENİZLİSPOR

Geçtiğimiz sezonun son çeyreğinde Kasımpaşa’nın başına getirilen Fuat Çapa, çok hızlı bir şekilde takımı toparlamış, oynayabilecekleri bir plan geliştirmiş ve oyuncuları da bu plana uyum sağlayacakları şekilde yönlendirmişti. O takım sezonun son haftalarını sadece sonuç olarak değil oyun olarak da tatmin eden bir görüntüde tamamlamıştı.

Elbette hiçbir teknik adamın elinde sihirli değnek yok. Fuat Çapa’nın da…

Bu kez Kasımpaşa’yı düzenlemek belki biraz daha zaman alacak gibi görünüyor.

Denizlispor ise çok daha iş çıkartacak bir takım çünkü sezon başından bu yana ne denedilerse olmadı. En sonunda takımın başına Kenan Atik’i getirdiler.

Kenan hoca en çok Başakşehir maçındaki pes etmeyen ve mücadele eden takımı sahaya sürdüğü için yönetim tarafından güven kazanmıştı. Fenerbahçe’ye karşı ise ellerinden geleni yaptılar ve 10 kişi kalınca geriye yaslanan rakiplerine oldukça zorlu bir 20 dakika geçirttiler. Kasımpaşa karşılaşması ise ortada, kim daha çok koşarsa 3 puanı alacak.

2- KAYSERİSPOR-TRABZONSPOR

Samet Aybaba sadece bir teknik direktör değildir, şimdiye dek Süper Lig’de en fazla mücadeleye çıkmış teknik direktör olarak daha fazla anılsa da aslında gittiği her takımda bir şeyler inşa eder. Bu altyapıdır, takım kültürüdür, alışkanlıklardır ya da yapısal değişikliklerdir.

Kayserispor’un ateşten gömlek tanımına en çok uyan ekip olduğunu söylemek mümkün. Kim gelirse gelsin son 2 sezondur takımı toparlayamıyor. Sorunun yapısal olma ihtimali yüksek ve Kayserispor’dan çok hızlı bir performans yükselişi beklemek yerine uzun vadede işleyen bir sistem kurması için sabretmek daha önemli.

Kayserispor’un oyuncu grubunun Samet hoca ile birlikte daha fazla koşan, mücadele eden bir takıma dönüştüğü de gözlerden kaçmamalı.

Trabzonspor da inşa halinde bir takım, Abdullah Avcı’nın sistemi bir günde oturmaz. Ancak hocanın kendisinin de değiştiğini, artık ezberlerimizdeki Abdullah Avcı olmadığını göz ardı etmemeliyiz. Oyuncu grubu iyi ve kaliteli olsa da iniş çıkışlı performans, maçın içine de yansıyor ve bunlar sorun haline geliyor.

Elbette asıl problem ise Trabzonspor’un zor gol atan bir ekip olması, ilk iş de bu sorunu çözmek olmalı ki kazanma motivasyonu da yükselsin.

3- FENERBAHÇE-YENİ MALATYASPOR

Yeni Malatyaspor kazanma alışkanlığı olan bir takım olmasa da son 3 haftada karşılaştıkları Gaziantep, Başakşehir gibi zorlu rakiplere karşı kaybetmemeyi başardılar. Bir şekilde maçı tutmayı başarıyorlar, Hamza hocanın kenar müdahaleleri ise bunda en önemli etken. Hoca oyuna sürekli hem oyuncu hem plan değişiklikleri ile dahil oluyor.

Bu görüntü aslında Yeni Malatyaspor’un ip üzerinde yürümeye çalışmasına benzetilebilir. Sürekli aşırı dikkat ve hamle gerektiriyorlar ve her an düşme ihtimali endişe verici.

Fenerbahçe ise sezon başından bu yana, mental olarak en düşük maçını Denizlispor’a karşı oynadı. Geriye düştüğü maçlarda bile Erol Bulut’un kenar hamleleri ile ayakta kalabiliyorlardı. Ancak bir önceki Beşiktaş derbisi ve son Denizlispor maçı, saha içi liderlerine ne kadar ihtiyaç olduğunu bir kez daha gösterdi. Merkezin panik yapmadan oyunu baştan kurabilmesi gerekirken, 2-0 önde oldukları maçın son yarım saatini 10 kişi kalıp geriye yaslanarak geçirmesi hiç iyiye alamet değildi.

Fenerbahçe’de lidere duyulan ihtiyaç şu an her şeyden fazla…

4- ALANYASPOR-BEŞİKTAŞ

Çağdaş Atan’ın Gençlerbirliği maçında ceza alması, Alanyaspor-Beşiktaş maçı için görmeyi beklediğimiz, Sergen Yalçın’la birlikte yan yana kulübelerde nasıl bir teknik direktörlük performansı ortaya koyacağı sorusunu yanıtsız bırakacak. En azından sezonun ilk yarısındaki maçta.

Alanyaspor’un yenilmezlik serisini kaybederek Beşiktaş maçına çıkmasının 2 olası sonucu olabilir: 1- Kaybetmeme serisinin bir süreliğine durması ve üst üste puan kayıpları. 2- Yenilmemezliğin verdiği baskıyı atlatıp daha rahat oynayan bir takım ortaya çıkması.

2 numaralı seçenek geçen sezonki Alanyaspor’da karşımıza çıkmıştı, yenilmemek takımın üzerinde baskı oluşturmuştu. Bu sezon son 2 maça baktığımızda, pilot kameradan böyle bir baskı görmek mümkün aslında, hem Konyaspor’a hem Gençlerbirliği’ne karşı oyun içinde zorlandılar. Öte yandan Gençlerbirliği maçının neden kaybedildiğinin hikayesi ayrı, orada Mustafa Kaplan’ın kaleden oyun kurmalarını engelleyen ön alan baskısına cevap geliştirememiş olmalarıydı.

Beşiktaş ise performansının zirvesinde. Sergen Yalçın nihayet istediği takımı sahada görebilmeye başladı. Yırtıcı ve özellikle hücum forvetlerinin birbirleriyle harika uyumu çok tehlikeli bir Beşiktaş yarattı. Ancak savunma sorunları hala duruyor, Beşiktaş hala kalesinde çok fazla pozisyon görüyor. Alanyaspor’un bu tehlikeleri gole çevirme ihtimalini göz ardı edemeyiz.

5- BAŞAKŞEHİR-GAZİANTEP FK

Şampiyonlar Ligi’nde hakemin ırkçı söylemi nedeniyle 2 güne yayılan PSG maçı, Başakşehir’i fiziksel olarak çok yordu. Bu gerçek, Avrupa dönüşünde zaten saha içinde sıkıntı yaşayan ve lig maçlarını son bölümlerde Okan Buruk’un hamleleriyle tutmayı başaran takım için iyi bir haber değil.

Gaziantep ise sezonun açılış haftasında Galatasaray’dan aldığı mağlubiyetin ardından bir daha yenilmedi ancak gollü beraberliklerin sayısı, galibiyetlerden fazla oldu.

Gol atamadığı maç olmayan Gaziantep’in maçları son derece yüksek stres seviyesinde geçiyor ve bunda teknik direktör Sumudica’nın rolü büyük. Tansiyonu hep yüksek tutan Sumudica, rakibi de baskı altına alıyor.

Okan Buruk’un kaybetmekten hiç hoşlanmayan ve gerek kulübeden gerekse saha içinden yaptığı değişiklikler sonuç veriyor. Sakin bir teknik adam olduğunu söylenemez ama yine de kontrolü kaybetmiyor.

Sumudica, kolay bir rakip değil, hiçbir zaman da olmayacak.

6- UZATMALAR OLMASAYDI

Süper Lig’de bu sezon maçlarında oldukça fazla uzatma dakikası izledik. Bunun en önemli nedenlerinden biri VAR’a gidilen pozisyonlarda geçen zamanın eklenmesi.

Normalde 3 dakika ile 5 dakika arasında olan uzatmalar bu sezon 8-10 dakikalara kadar çıktı.

Peki uzatmalar olmasaydı ve maçlar 90 dakikada tamamlansaydı, puan cetveli nasıl değişirdi?

An itibariyle Alanyaspor lider ve Galatasaray ile Fenerbahçe ardı ardına 23 puanla ilk 3’ü oluşturuyor. Beşiktaş 4., Başakşehir 9. ve Trabzonspor 13. sırada.

Maçlar dakika 90’ı gösterdiğinde bitseydi, Galatasaray ve Fenerbahçe yine 23 puanda olacaklardı ve ilk iki sırayı alacaklardı. Alanyaspor ise 3. sırada olacaktı.

Göztepe bir sıra yükselip Beşiktaş ile yer değiştirecekti, Başakşehir ve Trabzonspor birer sıra geriye gidecekti.

Gaziantep ve Çaykur Rizespor 2, Kasımpaşa, Yeni Malatyaspor, Sivasspor, Gençlerbirliği, Ankaragücü ve Kayserispor birer sıra yukarı çıkacaklardı.

Yeri değişmeyecek tek bir takım olacaktı; 7. sıradaki Konyaspor…

7- ROTASYON

Süper Lig’in 42 hafta sürecek maratonu, Türkiye Kupası ve Avrupa maçları ile birlikte tarihin gördüğü en sıkışık futbol yıllarından birini geçiriyoruz.

Teknik adamlar bu süreçte rotasyon yapmak durumundalar, elbette ellerindeki futbolcuların sayısı, yeterliliği, performansı ve yetenekleri doğrultusunda. Çünkü bir hoca rotasyon yapmak istese de mevcudun kullanılabilirliği ile elleri kolları bağlanabiliyor.

Okan Buruk, Başakşehir’in zengin kurulmuş kadrosu sayesinde, en fazla oyuncu kullanan teknik adam oldu. 32 oyuncudan kurulu kadrodan 28 oyuncu görev yaptı.

Kadrosunda 27 futbolcu kullanan takımlardan Fenerbahçe’de sahada yer almamış futbolcu bulunmuyor. Beşiktaş’ta ve Yeni Malatyaspor’da ise sadece 4 futbolcu oynamadı. Trabzonspor’da bu sayı 3 oldu.

Galatasaray, kadrosundaki 28 oyuncunun 26’sını kullandı, BB Erzurumspor da kadrosundaki 26 oyuncunun tamamını sahaya süren ekiplerden oldu.

Kadrolarında 26 oyuncu bulunan Denizlispor ve Hatayspor 20’şer oyuncu ile en az rotasyon yapan takımlardı. 24 oyuncusu bulunan Alanyaspor da 21 farklı oyuncu ile sahaya çıktı.

8- SARI KARTLAR

Süper Lig’de bu sezon ilk 11 haftası baz alındığında en çok ve en az sarı kart gören takımlar ilginç istatistikler bıraktılar.

Şimdiye kadar en az sarı kartın gösterildiği takım Trabzonspor oldu. Sadece 10 karı kart gören bordo mavili oyunculara 3 kez de ikinci sarı karttan ihraç geldi.

Hatayaspor ise 12 sarı karta 4 çift sarı kartla ikinci sırada yer aldı.

Ligde en fazla sarı kart gören takım ise 30 ile Konyaspor ve ilginçtir, Konyasporlu futbolculara hiç çift sarı kart çıkmadı. Yine 28 sarı kartlı Fatih Karagümrük’te de ikinci sarı görülmedi.

Beşiktaş, 25 sarı ve 1 de çift sarı ile üçüncü sırada, Galatasaray’da 23 sarıya 2 çift sarı eşlik ediyor.

Fenerbahçe’de 22 sarı ve 3 çift sarı kart bulunuyor. Alanyaspor’a baktığımızda ise 21 sarı görüyoruz.

En fazla çift sarı kart gören takımlar ise 3’er ile Antalyaspor ve Gaziantep FK.

Süper Lig’de en fazla sarı kart gören oyuncu ise 5 ile Beşiktaşlı Dorukhan Toköz. 4 sarı kartlı 9 futbolcu takip ediyor.

9- SON 5 HAFTA

Takımların genel performanslarını görebilmenin en etkili yollarından biri son 5 haftaya bakmaktır. Elbette tek bir 90 dakika her şeyi değiştirebilir ve geçmiş de geleceğin aynası değildir. Ancak en azından form durumunu tahmin etmede bir araç olarak kullanabiliriz.

Son 5 haftada en fazla galibiyet alan takımlarla başlayalım.

5 haftada 4 galibiyet ve 1 beraberlik alan Galatasaray form grafiğinin zirvesinde. 5 haftanın 4 galibiyetli takımlarından Beşiktaş’ın 1 yenilgisi var.

Fenerbahçe ve Konyaspor’da 3 galibiyet 2 beraberlik var.

5 haftayı mağlubiyet almadan geçiren Göztepe’nin 2, Karagümrük’ün 3 beraberliği bulunuyor.

Son 5 haftanın tamamında yenilgi almış takım yok ancak 4 mağlubiyet ve 1 beraberlikle form grafiği açısından en kötü durumdaki takım Ankaragücü.