ADA GEZİLERİ: Ban’chester City

Ada Gezileri’ne hoş geldiniz. Liverpool’un yine kazandığı bir haftayı geride bıraktık. Klopp’un takımı üst üste 17. galibiyetini aldı. İlginç olan şey son 11 maçta sadece 1 gol yemiş olmaları. Ada’da şimdilerde bahisler Liverpool’un hangi hafta şampiyonluğunu ilan edeceği üzerine oynanıyor. Saha içinde işler böyleyken saha dışında tam bir Manchester City depremi vardı Ada’da. UEFA’nın verdiği ceza ortalığı karıştırdı. Bu karar sonrası dengelerin büyük ölçüde değişeceği görülüyor. Hadi, Ada Gezi’mize başlayalım.

BAN’CHESTER CITY DEPREMİ

Ada futbolunu hatta tüm futbol dünyasını sarsan haber UEFA’dan geldi.

Avrupa futbolunun patronu, Manchester City'nin, Finansal Fair-Play kurallarına uymadığı gerekçesiyle önümüzdeki 2 sezon boyunca Avrupa kupalarından men edildiğini, 30 milyon Euro da para cezası verildiğini açıkladı.

UEFA, kararına City'nin sponsorluk gelirlerinde hile yapmasını gerekçe gösterdi. Aslında bu uzun süredir devam eden bir tartışmanın parçası.

Kulüp satın alan büyük sermaye sahiplerinin FFP’yi delmek için şişirilmiş sponsorluk anlaşmaları vasıtası ile kulübe haksız para kazandırdıkları ve kuralları deldikleri çokça tartışılıyordu. Sonuç malumun ilamı oldu.

UEFA'nın kararına tepki gösteren Manchester City konuyu CAS'a taşıyacak ve cezanın iptalini sağlamaya çalışacak. Bu konu daha çok su kaldırır onu söyleyelim, İngiliz devini gelecek sezon da Şampiyonlar Ligi’nde görürsek şaşırmayalım.

MANCHESTER CITY DAĞILIR MI?

Aslında bu deprem artçıları da beraberinde getirdi diyebiliriz.

İngiliz ekibinin teknik direktörü Pep Guardiola ve yıldız futbolcularının geleceği nn çok merak edilen konuların başında geliyor.

Manchester City'nin Arap sahibi Şeyh Mansur bin Zayed El Nahyan, Pep Guardiola ile toplantı gerçekleştirdi.

Arap başkanın, Barcelona ve Juventus ile ciddi şekilde adı geçen Pep Guardiola'yı ikna etme çabalrının amacına ulaştığı yazılıyor, Pep, Şeyh Mansur bin Zayed El Nahyan ile yaptıkları görüşmeden sonra kulüpte kalmayı kabul etmiş. Guardiola’ya transfer yapılamayacağı da belirtilmiş çünkü cezayla birlikte City'nin maddi kaybının yaklaşık 100 milyon Euro’yu bulacağı konuşuluyor.

Peki ya yıldız futbolcular? Avrupa basınında çıkan haberlere göre yıldızlar başka takımlara transfer olacak ve takım dağılacak.

Bu görüşün aksine ismi Real Madrid ile anılan Raheem Sterling’ten bir açıklama geldi, takımının kendisine ihtiyacı olduğunu ve kesinlikle transfer düşünmediğini söyledi. Sterling’in yanı sıra Kevin de Bruyne, Riyad Mahrez, Gabriel Jesus, Bernardo Silva'nın da kalma konusunda istekli oldukları iddia ediliyor.

Durumları belirsiz isimler Fernandinho, Agüero ve Leroy Sane... Üç futbolcunun da gelecek sezon sözleşmelerini son yılı, üçü de yeni sezonda takımdan ayırlabilir.

Gelişmeler ne yönde olur bilinmez ama Guardiola’nın kalması durumunda çok zor bir sınavla karşı karşıya kalacağı kesin.

Bir cümle de bu kararın Avrupa futbolunda diğer kulüplere etkisi hakkında edelim. Kuşkusuz Manchester City gibi bir deve acımayan UEFA karşısında Avrupa’nın diğer kulüpleri ve tabi ki Türk kulüpleri bir hayli tedirgin. UEFA’nın radarındakileri belli ki zor bir dönem bekliyor.

MOURINHO FIRSATÇILIĞI

Tottenham teknik direktörü Jose Mourinho, Manchester City’ye verilen cezaya ilginç bir yaklaşımla bakmış.

Portekizli teknik adam konuyla ilgili bir soruya ilginç ve esprili bir yanıt vererek, "Bu konuda derin analiz yaptığımda 2018 yılında ikinci olan takımın şampiyon olup olamayacağını sormalıyım, evet mi, hayır mı? Bu ilginç olurdu" demiş.

Üzgünüz Jose, City’ye verilen ceza 2012-2016 arasında sponsorluk gelirlerinin yüksek gösterilmesi nedeniyle...

Eğer Premier Lig yönetimi Manchester City’ye puan silme cezası verecek olursa işte o zaman 2014 ve 2012 yılı şampiyonlukları tehlikeye girebilir.

Eğer açılırsa 2012 yılının soruşturmaya dahil edilip edilmeyeceği henüz belirsiz ama 2014 yılı soruşturmanın içinde... CAS’ın kararı olumsuz olur ve ardından da Premier Lig yönetimi harekete geçerse Manchester City, ciddi puan silme cezası da alabilir.

Yani özetle fırsatçı Jose Mourinho’nun hevesi kursağında kalacak çünkü böyle bir durum gündeme gelse bile bu 2012-2016 yılları için konuşulabilir. Konuyla ilgisi olmayan 2017-18 sezonunda ise Mourinho’nun Manchester United’ı, 100 puanla şampiyon olan Manchester City’nin tam 19 puan gerisinde ligi 2. sırada tamamlamıştı.

10 AY SONRA GELEN GOL

Arsenal’in Premier Lig’de 4 maçlık beraberlik serisi Newcastle United karşısında kırıldı. Topçular 4-0 kazanırken Mesut Özil adeta geri döndü. Eski güzel günlerinden pasajlar sunan Özil, özellikle maçın ikinci yarısında muhteşem pasları ile takımını bir lider gibi yönetti.

Mesut ayrıca 10 ay sonra gol orucunu bozdu. En son asistini de 2 ay önce yapan Özil, maç sonu büyük bir sevinç yaşadı. Bu sezon 20 maçta forma giyen ve 19’unda ilk 11 de sahaya çıkan Mesut Özil, sadece bir gol attı ve bir de asist yaptı.

Karşılaşmada şeytanın bacağını kıran bir diğer isim de Arsenal’in Fransız forveti Alexandre Lacazette’ti. 28 yaşındaki yıldız ligde tam 8 hafta sonra gol atmayı başardı.

KLOPP’UN SIRRI SACCHI

İtalyanlar, Liverpool ile şampiyonluğa koşan Jürgen Klopp’u sıkıştırmışlar. Bir İtalyan radyosuna konuşan Klopp, İtalya’da takım çalıştıracak mısınız sorusuna, "En azından şimdilik İtalya'ya gelmeyeceğim, Liverpool'dan sonraki hayatımda seyahate çıkmak niyetindeyim. Bir kadeh güzel şarap ve Arrigo Sacchi, Carlo Ancelotti, Maurizio Sarri’yle keyifli sohbet için İtalya'ya gelirim. Ülkenizi, ikliminizi, fantastik yemeklerinizi seviyorum" ifadeleri ile cevaplayarak İtalyan hayranlarını üzmüş.

Klopp radyoda, Milan’ı 1987-91 yıllarında çalıştıran ve İtalyan devini yeniden ayağa kaldıran teknik direktör Arrigo Sacchi'yi selamlamayı da unutmamış. Klopp net bir biçimde Sacchi’den çok şey öğrendiğini, efsane Milan’ın başında yaptıklarının Liverpool’da uyguladığı felsefenin temelini oluşturduğunu söylemiş.

İşte Klopp’un tüm çevrelerce neden çok sevildiğinin yanıtı.

Nerede, adeta futbolun kitabını kendisinin yazdığını sanan burnu havada bir kısım teknik direktörler... Nerede alçak gönüllü ve dürüst Klopp.